Type Here to Get Search Results !

Türkiye İç Bölgeleri Ünite 1-7 Özet

 

  1. İÇ  ANADOLU  BÖLGESİ  COĞRAFYASI

 

  • 1. İç Anadolu Bölgesinin Sınırları

Türkiye topraklarının yaklaşık %19.4 ünü kapsar. Doğu Anadolu Bölgesinden sonra ikinci büyük bölgedir. Diğer coğrafi bölgelerle olan sınırları çizilirken idari kriter olan il sınırları değil yüzey şekilleri, iklim, bitki örtüsü gibi coğrafi kriterler kullanılmıştır. Bölgenin güneyde Akdeniz Bölgesiyle sınırı bulunmaktadır. Bu sınır çizilirken Toros Dağları Akdeniz Bölgesine bırakılmıştır. Bu dağların kuzey eteklerindeki yerleşmeler ve plato alanı İç Anadolu Bölgesine bırakılmıştır. Bu sınırın iki tarafında bitki örtüsü de farklıdır. Akdeniz Bölgesi tarafında ormanlar görülürken İç Anadolu Bölgesine bırakılan kısımda step görünüşü hâkimdir.

Doğuda bölgenin sınırı Kızılırmak’ın yukarı yatağını içine alacak şekilde çizilmiştir. Bu yönde Uzunyayla plato alanı İç Anadolu Bölgesinde, dağlık alan Doğu Anadolu Bölgesinde bırakılmıştır. Kuzeyde Karadeniz Bölgesi’yle olan sınırda dağlık alanlar (Sündiken dağları, Köroğlu Dağları) Karadeniz bölgesinde bırakılmıştır. Batıda Ege Bölgesiyle olan sınırda aynı şekilde dağlık alanlar(Türkmen, Şaphane, Emir dağları) Ege Bölgesinde bırakılmıştır.

  • 2. İç Anadolu Bölgesinin Bölümleri

I-Yukarı Kızılırmak Bölümü II-Orta Kızılırmak Bölümü III- Konya Bölümü IV- Yukarı Sakarya Bölümü

  • 3. İç Anadolu Bölgesinin Yöreleri

İç Anadolu Bölgesinin 4 bölümü kendi içinde 11 yöreye ayrılır.

  1. Yukarı Kızılırmak Bölümü 2 yöreye ayrılır.
    • Sivas Yöresi
    • Uzunyayla Yöresi
  2. Orta Kızılırmak Bölümü 4 yöreye ayrılır.

1-Yozgat Yöresi 2-Kırşehir Yöresi

3-Çankırı-İskilip Yöresi 4-Kayseri-Niğde Yöresi

 

  1. Konya Bölümü 3 yöreye ayrılır. 1-Konya Yöresi

2-Tuz Gölü Yöresi 3-Akşehir Yöresi

 

  1. Yukarı Sakarya Bölümü 2 yöreye ayrılır.
  • Eskişehir Yöresi
  • Ankara Yöresi

 

  • Yukarı zılırmak Bölümü/Sivas Yöresi

Yukarı Kızılırmak Bölümünün yörelerden birisi Sivas Yöresidir. Yöre Yukarı Kızılırmak vadisi ve çevresini içine alır. Kuzeyde Orta Karadeniz Bölümüne, doğuda Doğu Anadolu Bölgesi’nin Erzincan Yöresi’ne komşudur. Güneyde Uzunyayla Yöresi yer alır. Batıda Bozok Yöresine komşudur.

  • 4.1. Sivas Yöresi Fiziki Coğrafyası

Sivas Yöresi İç Anadolu Bölgesinin Doğu Anadolu Bölgesine yakın kesiminde yer aldığı için bölgenin en yüksek yöresidir. Yörenin başlıca düzlükleri Kızılırmak vadisinde yer alan birbirinden boğazlarla ayrılan ovalardır.

Yörenin hidroğrafyasında Kızılırmak, başlıca akarsudur(kolları Acısu, Tecer ırmağı). Kızılırmak doğu-batı doğrultusunda akar kuzeyden gelen Yıldız çayını alarak güneybatıya döner. Çekerek çayı’nın yukarı yatağı yörenin kuzeybatısına girer. Yörede jipsli kayaçların erimesinden oluşan çukur alanlarda yerel olarak “pur” adı verilen jips gölleri bulunur. Hafik’in 2 km kuzeyinde jipsli arazide oluşan karstik göller gurubunda olan Hafik Gölünün alanı 1km² dir. Ortalama 2 m derinliktedir.

Tödürge Gölü (Demiryurt gölü), Hafik-Zara arasında Hafik’e 5km uzeklıktadır. 5km² alanı vardır. Dibindeki kaynaklardan ve çevreden gelen derelerle beslenir. Gölü besleyen başlıca akarsular Kangal Çayı ve Tecer Suyudur. Yörenin orta kesiminde Tecer Dağları, Gürlevik Dağı ve Beydağı, daha batı da İncebel Dağları, en batıda ise Karababa Dağı'nda 2235m' ye ulaşan Akdağlar yer alır. Güney kesimdeki başlıca yükseltiler ise Hezanlı Dağı ve Göltepe’dir.

  • 4.2. Sivas Yöresi Yerleşmeler

Yörede yerleşmeler Sivas, Yıldızeli, Zara, , İmranlı, Hafik, Ulaş, Artova, Sulusaray, Yeşilyurt’tur.

Sivas, Kızılırmak vadisinin kuzeyinde kurulmuştur. Romalılar Döneminde ismi Sebasteia olarak geçer. Selçuklular döneminde şehrin adı Sevaste ve Sivaste şekline kullanıldıktan sonra Sivas şekline dönüşmüştür. 16. yüzyıl sonlarından 19. yüzyıl ortalarına kadar geçen dönemde şehirde mahalle sayısında artışlar olmuştur. Osmanlı döneminde, Sivas şehri 1864 yılında vilayet olmuştur.1871 yılında şehrin nüfusu 16.000’dir. Milli Mücadelenin önemli aşamalarından biri olan Sivas Kongresi 4 Eylül 1919 günü, lise binasının bir salonunda toplanmış ve bu kongre Anadolu’nun bağımsızlık hareketi içerisinde bir dönüm noktasını teşkil etmiştir.

Şehrin eski çekirdeği bugün Hükümet Meydanı’nın bulunduğu alan çevresinde yer almaktadır. Şehrin tarihi eserleri eskiden surların kuşattığı bu kısımda yoğunlaşmaktadır. Kentte Cumhuriyet Üniversitesi 1982 yılında açılmıştır.

Yıldızeli, Yıldızeli ovasında kurulmuştur. Osmanlılar’ın doğuya yaptığı seferlerde yol güzergahında birkaç evin bulunduğu bataklık ve sazlık bir alanda 1639 yılında IV.Murat Bağdat seferine çıkmadan önce veziri Kemankeş Mustafa Paşa’ya sefere gidecek ordu için konaklama merkezleri yapması emrini vermiştir. Bunun üzerine Vezir Kemankeş Mustafa Paşa, ordu güzergâhı üzerinde bulunan ve Tokat, Yozgat ve Sivas il yollarının kesiştiği yer olan bugünkü Yıldızeli’nin bulunduğu yere gelerek, bataklık ve sazlık alanı kurutmuş, 1639-1640 yıllarında buraya büyük bir han, bir cami, iki mescit, bir hamam ve bir de sıbyan mektebi yaptırarak burayı yerleşim alanı olarak kurdurmuştur. Yerleşmeye büyük handan dolayı Yenihan ismi verilmiştir. 1936 yılına kadar kullanılan Yenihan ismi Yıldızeli dağı’ndan dolayı Yıldızeli olarak değiştirilmiştir.

Hafik, Sivas-Erzincan karayolu üzerinde kurulmuştur. Bilinen en aski adı Hafik’tir. 1873 yılında ismi

Koçhisar, 1926 yılında tekrar Hafik olmuştur.

 

Zara Sivas-Erzincan karayolu üzerindedir.1398 de Osmanlılara katılmıştır. 1539 yılında bir fermanla Koçgiri Aşiretinin yerleştirilmiş ve ismi Koçgiri olmuştur.

İmranlı’nın ilk ismi Çit Sahrası olarak görülmektedir.1890 da ismi Hamidabat, 1911 de Ümraniye, 1948 de İmranlı olmuştur. Sivas-Erzincan karayolu üzerindedir.

Ulaş, Geçmişi eskilere inen Ulaş Tecer dağı eteklerinde yer alır. Osmanlı Devleti’nin 17.yüzyıldan itibaren uyguladığı zorunlu iskân politikasıyla bu yerleşmenin de nüfusu artmıştır.

  • 4.3. Sivas Yöresi Ekonomik Faaliyetler

Yörenin başlıca geçim kaynağı tarım ve hayvancılıktır. Tarıma uygun topraklar fazla yer tutmaz. Başlıca tarımsal ürünler buğday, arpa, çavdar, az miktarda şeker pancarı, patates, soğandır. Mevyecilikte elma, armut, erik baş sıradadır. Hayvancılık gelişmiştir. En çok koyun, kıl keçisi, sığır beslenir. En çok beslenen koyun cinsi Kangal Akkaramandır. Süt, et, deri başlıca hayvansal ürünlerdir.

Ulaş Tarım İşletme Müdürlüğü, Sivas-Malatya karayolu ve demiryolu güzergâhında, il merkezine 38 kilometre mesafede kurulmuştur. İşletme, 1944 yılında Zirai Kombinalar adı altında faaliyete başlamıştır.1950 tarihinde Devlet Üretme Çiftlikleri genel Müdürlüğü bünyesinde, 1984 yılından itibaren İnekhâne-Haralar ile birleştirilerek Tarım İşletmeleri Genel Müdürlüğü bünyesinde yer alarak halen görevini sürdürmektedir. Amacı tarımsal üretimin artırılması, üretimin çeşitlendirilmesi, kalitenin yükseltilmesi için çevre çiftçilerine önderlik ve öğreticilik yapmak; iyi kaliteli tohumluk ve damızlık hayvan üreterek bunların dağıtımını temin etmektir. Ayrıca kurulan Kangal Köpek Çihliği ile dünyanın birçok yerine satışlar yapılmaktadır.

Yörede arıcılık gelişmiş olup, özellikle Zara balı tanınmıştır. Arıların yüksek yaylalarda kır çiçeklerinden topladığı polenlerden yaptığı bal organik özelliktedir.

Yörede başlıca önemli sanayi tesisleri Sivas’ta toplanmıştır. Sivas’ın önemli sanayi tesisi Türkiye Demiryolu Makinaları Sanayi(TÜDEMSAŞ) 1939 yılında Sivas Cer Atölyesi olarak işletmeye açılmıştır. Sivas Çimento Fabrikası 1943 yılında 100.000 ton/yıl kapasiteli bir fabrika olarak kuruldu.1952 yılında ek üniteler yapılmıştır. 1981 yılına kadar Sümerbank’a bağlı bir kuruluş olan Sivas Çimento Fabrikası ÇİTOSAN (Türkiye Çimento ve Toprak Sanayi T.A.Ş Sanayi)’a bağlı bir işletme haline getirilmiş, 1987 yılına kadar ÇİTOSAN’a bağlı bir müessese olarak kalmıştır.

Sivas Demir Çelik Fabrikası, Sivas - Kayseri Yolu Üzeri 23. Km Körtuzla Mevkinde 1987 yılında kurulmuştur. Günlük bin 100 ton çelik üretimi yapmaktadır Divriği ilçesinden çıkarılan ham cevherler işlenmektedir. Sivas Modern Travers fabrikası TCDD’nin katılımıyla yerli ve İtalyan ortakla kurularak 2012 yılında üretime başlamıştır.

Sivas el halıları 13.yüzyıldan itibaren geleneksel olarak devam etmektedir. Yöre içinde en çok Hafik ve Zara’da yapılır. Zara’da üretilenler Zara halısı olarak da tanınır. Sivas halıları denildiğinde tek düğüm tekniğiyle Sine ( İran )düğümü ile yapılan yuvarlak hatlı, madalyonlu ve küçük çiçek desenli halılar akla gelmektedir. Sivas halısı 1996 yılında coğrafi işaret alarak tescillenmiştir. Yıldızeli’nde el yapımı bebekler Yıldızeli’nin eski ismi “Yenihan Bebekleri” olarak bilinir.

 

Yörede sulak alanlar olarak göllerde kuş gözlemciliği ekoturizm açısından önem taşımaktadır. Tödürge gölü kenarında kuş gözlem kuleleri yapılmıştır. Hafik gölü çevrenin önemli bir rekreasyon alanıdır. Gölde kano, sandal ve deniz bisikleti gibi rekreasyon faaliyetleri yapılmaktadır.

Kültür turizmi içinde Sivas Selçuklu ve Osmanlı dönemi yapılarıyla tarihsel turizm açısından önemlidir. Gök Medrese, Ulu cami, Çifte Minareli Medrese, Buruciye Medresesi, Kale cami, Şifaiye Medresesi, Sultan İzzettin Keykavus Türbesi bunlar arasındadır. Türk Evi özelliğinde Sivas konakları onarılarak tarihsel turizme açılmıştır. Bunlar arasında Abdiağa Konağı(1827), Susamışlar Konağı(1815),Osmanağa Konağı sayılabilir.

Yörenin tarihsel turizme konu olacak yapıları arasında Alacahan’da Alacahan kervansarayı siyah-beyaz kesme taşlarla almaşık olarak örülmüştür. Adını da bu örgü sisteminden almıştır.

Kültür turizmi kapsamında yer alan müzeler arasında Sivas Bahtiyar Bostan mahallesinde İnönü Konağı sayılabilir. İsmet İnönü’nün çocukluğu-1897 yılları arasında bu konakta geçmiştir. Bu konak 1945 yılında İnönü Evi olarak düzenlenmiştir.

TÜDEMSAŞ Demiryolu Müzesinde kuruluşundan bu yana üretmiş olduğu ürünlerin sergilendiği müzede, vagon maketlerinden, en küçük vagon parçalarına birçok ilgi çekici malzeme yer almaktadır.

  • 4.4. Sivas Yöresi Ulaşım

Yöre ulaşımda kara ve demiryollarının kavşak yeridir. Doğu Anadolu’yu batı Anadolu’ya bağlayan Ankara- Sivas-Erzincan-Erzurum karayolu yöreden geçer. Yöre Yıldızeli üzerinden Tokat-Amasya-Samsun’a bağlanır. Şarkışla üzerinden Kayseri’ye bağlanır. Sivas 1930 da Ankara’ya demiryoluyla bağlanmıştır. 1932 yılında Sivas-Samsun demiryolu açılmıştır.

Sivas Kayseri’den gelen demiryolu hattıyla İç ve batı Anadolu’ya bağlanır. İstanbul-Kars arasında tren yolu taşımacılığı Sivas’tan geçer.2012 de Ankara-İstanbul Hızlı Tren projesi nedeniyle seferler Ankara-Kars arasına alınmış, 2013’ te sadece Ankara-Erzurum arasında yapılmaya başlanmıştır. Yörede bölgesel trenler Samsun-Sivas ve Sivas- Divriği arasında çalışmaktadır. Ankara-Sivas-Kars hızlı tren hattı projesi inşaatı 2009 yılında başlamıştır.

Ulaşımda Sivas havaalanıyla hava ulaşımına sahiptir. Kentin 20 km batısındaki Merekümtepe yöresinde, uçak seferlerinin yapıldığı bir havaalanı vardır. 1957 yılında askeri havaalanı olarak kurulmuş 1990 yılında sivil uçuşlara açılmıştır.2006 yılında yeni  ilavelerle tekrar düzenlenmiştir.2012 de ismi Nuri Demirağ Havalimanı olmuştur. Nuri Demirağ Türkiye’de uçak  sanayinin  kurucusudur  ve  Divriği  doğumludur.

 

 

  1. UZUNYAYLA YÖRESİ VE YOZGAT YÖRESİ

 

  • 1. Yukarı Kızılırmak Bölümü /Uzunyayla Yöresi
    • 1.1. Uzunyayla Yöresi Fiziki Coğrafyası

Yöre, Uzunyayla Platosu ve çevresini kapsamaktadır. Uzunyayla, güneydoğuda Tahtalı dağlar ve Gürün dağları kuzeyde Tecer dağlarıyla güneydoğuda Hınzır dağları arasında yer alan ortalama 1500-1600m yüksekliğinde bir platodur. Plato kuzeydoğu-güneybatı doğrultusunda Seyhan nehrinin kolu Samantı (Zamantı) suyu tarafından yarılmıştır.

  • 1.2. Uzunyayla Yöresi Yerleşmeler

Yörede yerleşmeler Şarkışla, Kangal, Gemerek, Pınarbaşı, Akkışla, Altınyayla, Sarıoğlan’dır. Yörenin en büyük merkezi Şarkışla’dır.

Şarkışla eski bir yerleşim tarihine sahiptir. Roma, Bizans, Danişmend, Selçuklu, Osmanlı dönemlerini yaşamıştır. Bizans döneminde adı Tenos olarak bilinmektedir. Günümüzdeki adı Şehr-i Kışla (Şehirkışla)’dan gelmektedir. Osmanlı Döneminde askeri tâlim ve konaklama yeri olarak kullanılmıştır.

Gemerek 1071 Malazgirt Savaşı’ndan sonra Türklerin Anadolu’yu fethi sırasında Abdioğlu namıyla bir Türk aşiretinin yerleştiği bilinmektedir. Osmanlı İmparatorluğu’nun yükselme devrinde kasaba olduğu, Kanuni Sultan Süleyman’ın Nahcivan seferi sırasında burada konakladığı, mevcut kitabe ve mezar taşlarından anlaşılmaktadır 1929 yılında Gemerek İstasyonu(Yeniçubuk) açılarak demiryoluna kavuşmuştur. Çok gelişen Yeniçubuk merkeze bağlanarak Gemerek’in Mahallesi olmuştur.

Kangal Eski devirlerdeki ismi "Arangas" veya "Aranga"'dır. Malazgirt savaşından sonra Türk hâkimiyetine girmiş Selçuklu ve Danişmend Beyliği dönemini yaşamıştır.1413 de II. Beyazıt döneminde Osmanlı topraklarına katılmıştır. Kangal ismi Asya’dan göç eden “Kanglı (Kangar)” Türk Boyundan gelmektedir.1877 Osmanlı-Rus Savaşı ve I.Dünya savaşı sırasında doğudan Türk aileleri yöreye ve Kangal’a yerleşerek nüfusu artmıştır. İlçe merkezi Höyüklü Dağı eteklerinde kurulmuştur

Pınarbaşı Sultan Abdulaziz’in tahta çıktığı 1861 yılında onun adına Aziziye adıyla kurulmuştur. Nüfusu 93 harbinden sonra Kafkasya’dan gelen göçmenlerle artmıştır. Cumhuriyet Döneminde Şirvan dağın eteklerinden kaynayan pınardan dolayı Pınarhisar adını almıştır. Pınarbaşı’nın 22km güneyinde Pazarören’in 13.Yüzyılda Selçuklular Döneminde kurulan “Yabanlu Pazarı” olduğu tahmin edilmektedir.

Akkışla hayvancılıkla uğraşan göçebelerin Osmanlı Döneminde yerleşik yaşama geçmesiyle Kuzugüdenli adıyla kurulmuştur. Akkışla ismi hayvancılıkla ilgili olarak kuzeyindeki kayaların beyazlığından “Ak” kelimesi ve hayvanlar kış mevsimini “kışla” adı verilen merkezde  geçirdikleri  için  Akkışla olmuştur.

Altınyayla eski bir yerleşim yeridir. Tonus   olan  ismi 1972’  t   e          Altınyayla olarak değiştirilmiştir.

 

 

 

  • 1.3. Uzunyayla Yöresi Ekonomik Faaliyetler

Yörede başlıca ekonomik faaliyet hayvancılıktır. Geçmişte at yetiştiriciliği yapılan yöre orduya da at satarak gelir sağlamıştır. Günümüzde hayvancılıkta süt inekçiliği, koyun besiciliği yapılmaktadır. Kangal’da Akkaraman koyun ırkının lokal bir tipi olan ve adını Kangal’dan alan Kangal Koyun’u yetiştiriciliği yapılmaktadır. Yörenin tanıtımında Kangal Köpeğinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Kangal Köpeği, Türk göçleri sırasında Türkistan’dan Anadolu’ya getirilen bir köpek ırkı olduğu kabul edilmektedir.

Yeni bir ekonomik faaliyet olarak kültür balıkçılığı yapılmaktadır. Pınarbaşı’nda 6 tesiste alabalık üretilmektedir. Yöre nemli ve yüksek yerleri seven Giraburu bitkisinin doğal yetişme ortamıdır. Selçuklular ve Osmanlılar zamanında bu bitkiye, çiçeklenme dönemindeki güzelliğinden etkilenip 'Gül Ebru' ismi verilmiş ve bu isim yörede girabolu, gilaburu, gilaboru şekline dönüşmüştür.

Pınarbaşı’nda özellikle madencilik ileri seviyede olduğu için, bu yönde de gelişme vardır. İlçe merkezinde 96 adet sanayiye yönelik atölye vardır. Şarkışla Organize Sanayi Bölgesi 2009 yılına faaliyete başlamıştır. Gemerek Organize sanayi bölgesi 2010’da tamamlanmıştır.

Yörede halı ve kilim dokumacılığı yapılmaktadır. Sivas halısı olarak bilinen halılar büyük işletmeler tarafından yörede özellikle Kangal ve Şarkışla köylerinde halı ve kilim dokutmaktadır.

Madencilikte Pınarbaşı’nın dağlık alanlarında krom ocakları işletilmektedir. Kangal ilçe topraklarında demir ve linyit yatakları vardır. Kömür yatakları Türkiye Kömür İşletmesine bağlı Sivas Kangal İşletmeleri tarafından işletilmektedir. Hamal köyünde Kangal Termik Santrali, 1989 da hizmete girmiştir.

Sızır Hidroelektrik Santrali Gemerek ilçesinin Sızır Belde’si yakınındadır. Bahçecik Barajı, Samantı çayı üzerinde inşa edilmiş(2002) sulama, elektrik, içme suyu amaçlıdır.

Kangal’ın 13 km kuzeydoğusunda Hamam deresi vadisinde Balıklı Kaplıca yer alır. Balıklı Kaplıca 1966 yılında 4 havuz ve 16 yataklı bir motelle hizmete girmiştir. Günümüzde tesisler artmıştır. Kaplıcanın önemli suyunda yaşayan balıklardır.

Kültür turizmi içinde arkeolojik turizm açısından Deliilyas köyü(Altınyayla) Başören mahallesi Akkuzulu mezrasında Kuşaklı Ören yerinde Hititlerin yazlık kenti Sarissa ‘nın kalıntıları bulunmaktadır.1992 yılından itibaren kazılmaktadır. Buluntular Sivas Akeoloji Müzesi’nde sergilenmektedir. Aşık Veysel Müzesi, Sivrialan Köyünde (Şarkışla)dir. 1982 de kurulan müze 2012 de restore edilmiştir.

  • 1.4. Uzunyayla Yöresi Ulaşım

Yörenin en önemli karayolu hatları Sivas-Kangal-Malatya karayolu ve Sivas-Şarkışla –Gemerek-Kayseri karayoludur. Yöre doğusundan ve batısından geçen demiryoluyla da Malatya ve Kayseri’ye bağlanır.

  • 2. Orta zılırmak Bölümü/Yozgat Yöresi

İç Anadolu Bölgesinin Orta Kızılırmak Bölümü 4 yöreye ayrılır.

  1. Yozgat Yöresi 2.Kırşehir Yöresi 3.Çankırı-İskilip Yöresi Kayseri-Niğde Yöresi

 

  • 2.1. Yozgat Yöresi Fiziki Coğrafyası

Yörenin bir diğer adı Bozok Yöresi’dir. Kızılırmağın kolu Deliceırmak yayı içi ve çevresini kapsar. Büyük bölümünü Bozok yaylası adı verilen ortalama yükseltisi 1000-1150mler arasında olan plato kapsar. Bozok Platosu doğuda Akdağlar kuzeyde Deveci dağlarıyla sınırlanır. Yörede başlıca ovalar Yerköy, Boğazlayan ve Bahçecik ovalarıdır. Yöre sularını Delice ırmak ve kollarıyla Kızılırmak nehrine gönderir. Yörenin hidroğrafyasında Kanak suyu, Eğriöz suyu, Delibaş çay gibi dereler Delice ırmağın kollarına karışırlar. Yörede Boğazlıyan’ın 4,5km batısında bulunan Cavlak kaplıcasının kaynak yerinde Cavlak gölü adında küçük bir göl bulunur.

Sulama amaçlı Gelingüllü Barajı 1994 yılında Kanak çayı üzerinde tamamlanmıştır. Çandır’ın batısında Konakönü deresi üzerine sulama ve taşkın kontrol amaçlı Uzunlu barajı 1989 da tamamlanmıştır.

  • 2.2. Yozgat Yöresi Yerleşmeler

Yörede yerleşmeler Yozgat, Sorgun, Sungurlu, Yerköy Alaca, Boğazlıyan, Şefaatli, Sarıkaya, Akdağmadeni, Saraykent, Çayıralan, Çandır, Boğazkale, Çiçekdağ, Yenifakılı, Delice ve Kozaklı, Sulakyurt’dur. Yörenin merkezi Yozgat’tır.

Yozgat, Bozok platosu üzerinde kurulmuştur.16.yüzyıldan önce önemli bir yerleşme olarak görülmemektedir. 17.yüzyıl sonlarında devlet tarafından Bozok’a yerleştirilen Türkmen oymaklarından Çapanoğulları’nın yönetiminde adını duyurmuştur. İsmi Bozok olan yerleşmeye 1923 de Yozgat adı verilmiştir.

Sungurlu yörenin kuzeyinde Sungurlu Ovası’nda yer alan yerleşme geçmişte önemli bir ticaret yolu üzerindedir. Sungurlu yer değiştiren bir yerleşmedir. Eski yerleşme Kuzuluk denilen yerdedir. Büyük bir depremle yıkılmış şehir doğuda Sarıtepe eteklerinde yeniden kurulmuştur. Yerleşmenin ortasından Budaközü çayı geçer.

Alaca, Çorum –Yozgat yolu üzerindedir. Eski adı Hüseyinova (Hüseyinabâd) üzerinde kurulduğu ovadan gelmeketedir. Hüseyinova (Alaca) Çorum ve çevresine olan Balkan, Kafkas göçleriyle nüfuslanmıştır. 1932 yılında adı Alaca olarak kesinleşmiştir.

Boğazkale Yozgat-Sungurlu yolu üzerinde Boğazkale gelişimini 4km uzaklıktaki, Hititlere ait Hattuşaş

kentinin  önemine  borçludur. Boğazköy olan ismi ,       Boğazkale olarak değiştirilmiş, ilçe merkezi olmuştur.

 

Sorgun Yozgat-Sivas karayolu üzerindedir. Danişmend ve Selçuklu dönemlerini geçirmiştir. 1928 yılında

Köhne-i Kebir(Büyük Köhne) olan ismi, Arapça olduğu için, Sorgun olarak değiştirilmiştir.

 

Saraykent Yozgat-Sivas karayolunun 3km kuzeyindedir. Eski adı Karamağara’dır.1975 yılında ismi değiştirilerek Saraykent olmuştur.

Akdağmağdeni ‘nin kuruluş nedeni maden yataklarıdır. Yeri ormanlık bir alan iken 1815 yılında Akdağ eteklerinde 1815 yılında kurulan maden işletmesine Gümüşhane, Trabzon, Arapgir ve Ahıska’dan gelen işçilerle nüfuz hayli artmış ve Maden adıyla köy olmuştur. Mübadele sonrasında Selanik’ten göçmen almıştır. Maden yatakları 1900'lü yılların başına kadar devlet tarafından simli kurşun olarak işletilmiştir.

Yerköy Delice ırmak ve kollarının suladığı Yerköy ovasında kurulmuştur. Küçük bir köy iken 1930 yılında Ankara-Kayseri demiryolunun buradan geçmesiyle gelişmeye başlamış 1945’ te ilçe merkezi olmuştur. Ankara –Kayseri demiryolu bir köy olan Şefaatli’nin de gelişmesini ve ilçe merkezi olmasını sağlamıştır.

Yerköy’e  4km uzaklıkta Çiçekdağ,  1845  yılında  Boyalık adında bir köy olarak görülmektedir. Sonra adı Sultan Mecit’e atfen Mecidiye olmuştur. 1930 yılında ismi batıda yükselen Çiçekdağı’ ndan dolayı Çiçekdağ olarak değiştirilmiştir.

Sarıkaya kenti, sıcaksu kaynaklarına bağlı olarak Roma devrinde kurulan bir kaplıca kentidir. Bu dönemde ismi Basilica Therma ve Aqua Sarvenae olarak adlandırılmıştir. Sıcaksuya bağlı olarak gelişmiş ve nüfusu artmıştır. Bu kent depremle yıkılmıştır.1957 de ilçe merkezi olmuştur.

Yörenin güneyinde Yenifakılı, Boğazlıyan, Çandır ve Çayıralan olmak üzere 4 yerleşme yer alır. Yenifakılı’ nın kuruluş ismi Karafakühlü’dür. Karafakılı ve Yenifakılı olarak değişim göstermiştir. Ankara- Kayseri demiryolu hattı buradan geçer. Boğazlıyan Yozgat-Kayseri karayolu üzerine kurulmuştur. Çandır, Kozan çayı vadisinde kurulmuştur. Çayıralan’ın Osmanlı Dönemi’nde ismi Akdağ’dır. Akdağların güneybatı eteklerinde kurulmuştur. Çerkes Bey’in türbesi de Çayıralan’dadır.

  • 2.3. Yozgat Yöresi Ekonomik Faaliyetler

Ekonomik faaliyetlerde tarım başta gelmektedir. Başlıca tarımsal ürünler tahıllar ve baklagillerdir. Buğday üretiminde Türkiye’de ilk beş içindedir. Baklagil üretiminde 70-80bin ton yeşil mercimek üretimi ile Türkiye’de birincidir. Sulu tarım alanlarında şekerpancarı, ayçiçeği, patates ve soğan yetiştirilir. Türkiye şeker pancarı üretiminin %14 ü yöreden karşılanır.

Sanayi 1975 yılından itibaren gelişmeye başlamıştır. Başlıca sanayi tesisleri şeker fabrikaları, yağ fabrikaları, tuğla fabrikaları ve un fabrikaları başı Yozgat’ta sanayi tesislerinin çoğunluğu gıda sanayinden oluşmaktadır. Yozgat’ta gıda sanayiinden sonra en gelişmiş sektör olarak taş ve toprak sanayi gelmektedir. Sanayi, ağırlıkla  yörenin  tarımsal ve doğal  kaynaklarına  dayalı  bir  biçimde  gelişmiştir.

Yozgat Şeker Fabrikası Sorgun’da 1998 yılında üretime geçmiştir. 3600 ton/gün şeker üretim kapasitesine sahiptir.2009 yılında özelleşmiştir. Türkiye’nin en modern şeker fabrikasının temeli 2006 yılında Boğazlıyan’da hizmete girmiştir. Dünyanın en son teknoloji ile donatılmış tesisi olan Boğazlıyan Şeker ve Mamulleri Entegre Tesisi, 920 dekar alan ve 60.000 metrekare kapalı alan üzerinde, kapasitesi 10.000 ton/gün, maksimum kapasitesi ise 12.000 ton/gün olan bir tesistir. Tesiste yılda 1.200.000 ton pancar işlenecek olup, 168.000 ton kristal şeker, 48.000 ton melas ve 384.000 ton yaş küspe üretilecektir. Yozgat Organize Sanayi Bölgesi 1999 yılında tamamlanmıştır Ağırlıklı sektör grubu; dokuma-giyim ve demir-çelik sanayidir. Kaleseramik Özel Organize Sanayi Bölgesi Yerköy’de 2007 de kurulmuştur.

Yozgat kent merkezinin güneyinde Çamlık(Soğluk) tepesinin kuzey yamaçlarındaki ormanlık alan 1958 yılında Milli Park ilan edilerek korunmaya alınmıştır (Yozgat çamlığı Milli Parkı). Dünya’da nadir tür olan Kafkas karaçamı 300-500 yaşına kadar büyüme ve tohum verme özelliğine sahiptir. Yerköy-Şefaatli arasında içinden Delice ırmağın geçtiği Karanlık Dere vadisi doğa turizmi açısından önemlidir. Vadinin mikro-klima özelliği çeşitli meyve ve sebzenin yetişmesine uygundur. Bir başka özellik Kayseri-Ankara demiryolunun vadinin içinden geçmesidir. Yozgat’a 2km uzaklıkta Yozgat-Boğazkale yolu üzerinde Cehirlik yaylası, yabani lâleleriyle ünlüdür. Termal turizm açısından Sarıkaya Kaplıcası, Boğazlıyan Bahariye (Cavlak) Kaplıcaları Sorgun Kaplıcaları Yerköy kaplıcaları, Saraykent Kaplıcaları kullanılır.

Kültür turizmi içinde arkeolojik turizm açısından dünya çapında önemli Hattuşaş kenti bu yörededir. Boğazkale’ye 4km uzaklıkta Hattuşaş kenti ve Yazılıkaya tapınağı kalıntıları arkeolojik turizmde ilgi görür.1986 yılında Dünya Kültür Mirası listesine alınmıştır. Hattuşaş MÖ 1650-1200 yılları arasında Hititlerin başkenti olmuştur. Yörenin arkeolojik turizmde bir önemli kenti Alaca’nın 17km kuzeybatısında Alacahöyük’tür. Yapılan kazılarla Kalkolitik çağdan itibaren kesintisiz yerleşme olmuştur. Arkeolojik  turizmde Kerkenes kalıntıları, Yozgat-Sorgun arasında Şahmuratlı köyü yakınındadır. Burasının Med’ler tarafından kurulmuş Pteria kenti olduğu tahmin edilmektedir.

Kültür turizmi içinde Çeşka yer altı şehri, Yozgat kentine 3km uzaklıkta kuzeydoğuda bir tepe üzerindedir. Yozgat’ın 45km güneydoğusunda Alişar höyüğü, Kalkolitik dönem yerleşmesidir. Tavium antik kenti, Galatların kurduğu bir kenttir. Sarıkaya’da Roma hamamı da arkeolojik turizm içindedir.

Tarihsel turizm içinde Yozgat’ta Çapanoğlu Camisi ve Saat Kulesi, Çandır’da Dulkadir Beyliğine ait Şah Sultan Hatun Türbesi, tarihsel konutlar arasında Yozgat’ta Karslıoğlu Konağı, ve Hayri İnal Konağı sayılabilir. Karabıyık Köprüsü Yozgat-Şefaatli yolu üzerinde Kanak Suyu üzerinde kurulmuştur. Yavuz Sultan Selim tarafından Mısır seferine giderken (1516) yaptırılmıştır. Yozgat Arkeoloji ve Etnoğrafya müzesi, Boğazkale müzesi kültür turizmine hizmet eder.

  • 2.4. Yozgat Yöresi Ulaşım

Ulaşım Yozgat yörenin karayolu ulaşımında kavşak noktasıdır. Yöre Ankara, Sivas, Kırşehir, Kayseri ve Çorum’a Yozgat üzerinden bağlanır. Ankara-Kayseri demiryolu yörenin güneybatısından geçer. Yerköy, Şefaatli ve Yenifakılı’da tren istasyonu bulunmaktadır.

 

  1. KIRŞEHİR YÖRESİ VE ÇANKIRI- İSKİLİP YÖRESİ

 

  • 1. Kırşehir Yöresi

 

  • 1.1. Kırşehir Yöresi Fiziki Coğrafyası

Yöre Kızılırmak’ın İç Anadolu’da yaptığı büklümün Kırıkkale-Mucur arasındaki kesimin doğusunda yer alır. Yörede ortalama yükseltisi 1000m olan Kırşehir platosu hâkimdir. Plato üzerinde kuzeydoğusunda Çiçek dağı yer alır. Kızılırmak vadisine doğru alçalmakla beraber orta kesimde dağlık bir alanda Baran Dağı ve Kervansaray Dağı bulunur. Yörenin orta kesiminde içinde Seyfe gölünün olduğu Seyfe ovası yer alır. Malya Tarım İşletmesi bu ovadadır.

Kırşehir’in kuzeyinde içinden Kırşehir çayının geçtiği Çoğun ovası bulunur. Kırşehir çayı (Kılıçözü çayı)üzerinde Çoğun Barajı yapılmıştır. Kırşehir’in güneyinde Güzler ovası bulunur. İçinden bir başka Kırşehir çayı geçer. Yörenin batısından geçen Kızılırmak üzerinde inşa edilen Hirfanlı ve Kesikköprü baraj gölleri yer alır. Hirfanlı Barajı, Hirfanlı köyü yakınında 1960 tarihinde açılmıştır. Gölün uzunluğu 75 km, en geniş yer 15km.dir. Barajın kuzeye doğru devamında Kesikköprü Barajı ve Hidroelektrik santrali yer alır. 1966 yılında tamamlanmıştır. Sulama ve elektrik enerjisi üretimi amaçlıdır. Kırıkkale’nin güneyinde 1989 yılında Kapulukaya barajı içme suyu ve enerji amaçlı inşa edilmiştir.

Seyfe gölü, Kırşehir’in 35km kuzeydoğusunda tektonik kökenli bir göldür.Dip kaynakları,çevrede pınarlar ve yüzeysel akışla beslenir. Sığ olan göl, 4-5m derinliğindedir. Karstik bir göl olan Obruk gölü, güneydoğuda Obruk köyündedir.

  • 1.2. Kırşehir Yöresinde Yerleşmeler

Yörenin iki önemli merkezi Kırıkkale ve Kırşehir’dir. Diğer yerleşmeler Kırıkkkale –Kırşehir karayolu üzerinde Keskin ve Akpınar ,kuzeydoğuda Akçakent, güney doğuda Boztepe, Mucur, Hacıbektaş, kuzey batıda Çelebi, Karakeçili, Bahşili, Balışeyh,Yahşihan, Ankara-Kırşehir karayolu üzerinde Kaman’dır. Yörenin en büyük nüfuslu merkezi Kırıkkale’dir. İkinci sırada Kırşehir yer alır.

Kırıkkale, Kırıkkale ovasının kuzeyindeki tepelerin eteklerinde kurulmuştur. 11.yüzyılda Oğuz oymaklarının yerleştiği bir bölgede 12 hanelik Kırık köyünde 1925 yılında, Silah Fabrikasının kurulması kentin temelini oluşturmuştur. Osmanlı arşivlerinde bölgenin ismi Kırıkkala olarak geçmektedir.1929 yılında ismi Kırıkkale olarak değiştirilmiştir. Ankara-Kayseri demiryolunun da buradan geçmesi gelişmeyi artırmıştır. Kırıkkale Üniversitesi 1992 yılında kurulmuştur.

Kırşehir Bu kente Türkler "Kır şehri" adını vermişlerdir. Kır şehri zamanla halk dilinde "Kırşehir" olmuştur. Önceleri Makissos (Macissus) adıyla anılan kent, İmparator I. Jüstinianos devrinde yeniden kurulmuş ve Jüstinianopolis diye anılmaya başlamıştır. Danişmendliler buraya Gülşehir adını vermişlerdir.Tekrar

Kırşehir’de Cacabey Medresesi ve Külliyesini kuruşmuştur. Bu medrese aynı zamanda bir Rasathanedir. Kırşehir’de Eğitim Yüksek Okulu 1992 yılında Kırşehir Eğitim Fakültesi olmuş, 2006’da Ahi Evran Üniversitesi olarak gelişmiştir.

  • 1.3. Kırşehir Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

Ekonomik faaliyetler içinde tarım ve hayvancılık önemli olduğu gibi, sanayi de Kırklareli’nde önemli bir ekonomik faaliyettir. Kaman cevizi dünyaca ünlü olup, ilçe ekonomisinde önemli bir yer tutmaktadır. Hayvancılıkta sığır, Ankara keçisi,kıl keçisi ve koyun beslenir. Malya Tarım İşletmesi Kırşehir’in 27km kuzeydoğusunda yer alır.

Yörede sanayi Kırıkkale’de gelişmiştir. Cumhuriyetin ilânından sonra kurulan silah ve mühimmat fabrikaları Kırıkkale’nin gelişmesinde büyük rol oynamıştır. En önemli sanayi kuruluşları Makina ve Kimya Endüstrisi Kurumuna bağlı Silah Fabrikası, Mühimmat Fabrikası, Ağır Silah ve Çelik Fabrikasıdır. Ayrıca un ve irmik fabrikaları, tuğla-kiremit fabrikaları da vardır. Diğer önemli sanayi kuruluşu Kırıkkale’nin güneyinde Hacılar mevkiinde 1987’de kurulan Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş.’ye bağlı Orta Anadolu Rafinerisidir. Türkiye’nin en büyük kara tankeri dolum kapasitesine de sahiptir. Yıllık 5 milyon ton ham petrol işleme kapasitesine sahip olan rafinerinin ham petrol ikmali, Ceyhan-Kırıkkale boru hattı kullanılarak BOTAŞ’ın Ceyhan Terminali’nden, sağlanmaktadır.

Turizm açısından yörenin doğal kaynakları arasında Seyfe gölü kuş gözlemciliği olarak uygundur.187 kuş türünün beslenme, üreme ve konaklama alanıdır. Binlerce flamingo, yüzbinlerce ördek konaklamaktadır. Seyfe gölünde beslenen ve konaklayan diğer önemli kuş türleri; çamurcunlar, pelikanlar, balıkçıllar, yağmurcunlar, kazlar, kılıç gagalar, martılar, bababanlar ve sumrulardır. Seyfe gölü çevresi, sonbaharda leyleklerin önemli toplanma alanlarındandır. Bölgede 480 bin kuşun bir arada yaşadığı tespit edilmiştir. Hirfanlı Baraj gölü kıyılarında Savcılı Büyükoba köyü kıyısı, yöre halkı tarafından plaj olarak kullanılmaktadır.

Kaplıca turizmi açısından Kırşehir merkezde Terme kaplıcaları ve Karalar köyünde Karakurt kaplıcaları değerlendirilir. Keskin’in Arzu Bayırı mevkiinde Sulu Mağara, çevre düzenlemesi yapılarak mağara turizmine açılmıştır.

Kültür turizmi içinde Kaman’ın Çağırkan Belde’sinde Kale Höyük prehistorik turizm açısından önemlidir. Höyükte Japonya Ortadoğu Kültür Merkezi adına Japonlar tarafından Prof. Dr. Masao MORİ başkanlığında 1986 yılında arkeolojik kazılar başlatılmıştır,

Tarihsel turizm açısından Savcılı Büyükoba köyü yakınlarında höyüğün tepe kısımlarında bulunan 30 ton ağırlığında granitten yapılma iki öküz başlı kabartma heykel Hirfanlı Baraj tesisleri giriş yoluna konmuştur. Mucur’da, Dulkadir İnli Murat köyünde yer altı şehri, Mucur’a bağlı Kepez köyünde yer altı şehri bulunmaktadır. Kırşehir’de Alaaddin cami, Cacabey Cami ve Medresesi, Kırşehir’in 23km güneyinde Kesikköprü köyünde Kesikköprü Kervansarayı (Cacabey Kervansarayı), aynı yerde Kızılırmak üzerinde Kesik Köprü tarihi yapılar olarak ilgi görür. Müzeler içinde Kırşehir Müzesi 1997, Kırıkkale Silah Sanayi Müzesi 1993 yılında yenilenerek açılmıştır.

 

  • 1.4. Kırşehir Yöresinde Ulaşım

Yörenin karayolu ulaşımında Ankara-Kayseri karayolu Kırıkkale ve Kırşehir’den geçer. Yörede Kırıkkale demiryolu ulaşımına sahiptir. Ankara ile demiryolu bağlantısı vardır. Demiryolu Kırıkkale’den sonra yöreden çıkarak Yozgat yöresine girer.

  • 2. Çankırı-İskilip Yöresi
    • 2.1. Çankırı-İskilip Yöresi Fiziki Coğrafyası

Kuzeyde Köroğlu dağlarının etekleriyle güneyde Kızılırmak nehrinin güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda vadisini kapsar.Yörenin ovalık alanları Kızılırmak vadisinde yer alır. Güneybatısında Eldivan Dağı 1809m.dir. Yörenin hidroğrafyasında Kızılırmak nehri, Tatlıçay, Acıçay, Termeçay ve Deliceırmak kollarını yöreden alır.

  • 2.2. Çankırı-İskilip Yöresinde Yerleşmeler

Yörenin merkezi Çankırı’dır. Diğer yerleşmeler İskilip, Bayat, Eldivan, Şabanözü,Yapraklı, Uğurludağ, Kızılırmak’dır.

Çankırı bir kale kenti olarak kurulmuştur. İlk yerleşim yeri Kaleiçidir. Kalenin olduğu tepenin güney eteklerine doğru yayılmıştır. Kızılırmak’ın kolu Tatlıçay kentin içinden geçer ve kenti ikiye böler. Kuruluş tarihinde bir kale kenti olarak ismi Gangra olarak görülür. Bazı kaynaklarda geçen Germanikopolis kentinin burası olduğu tahmin edilmektedir. Kengırı olarak kullanılan ismi 1925 de Çankırı olarak değişmiştir. Çankırı Karatekin Üniversitesi 2007 yılında kurulmuştur.

 

 

  • 2.3. Çankırı-İskilip Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

Yapraklı’da Selçuklular Döneminde kurulmaya başlanan Yapraklı Panayırı Anadolu’da kurulan en önemli panayırlardan birisiydi. Bu da yörenin ticaretinin geçmişte çok önemli olduğunu göstermektedir.

Günümüzde başlıca ekonomik faaliyetler tarım, hayvancılık ve sanayidir. Yörenin sulu tarım yapılan Kızılırmak çevresindeki ovalar son 10 yılda Türkiye’nin önemli çeltik üretim alanıdır. ”Kızılırmak pirinci” olarak tanıtım yapmaktadır.Yörenin en önemli tarımsal ürünlerinden birisi kavundur. Kırkağaç çeşidi ekilmektedir.

Sanayi tesisleri arasında kentin kuzeyinde Yapraklı yolunda Çankırı Silah Fabrikasının 1976 yılında Ağır Sanayi ve Teçhizat Fabrikası olarak temeli atılmış 1986 yılında seri üretime geçmiştir. Savunma sanayinde uçaksavar top üretimi açısından önemlidir. Bir diğer tesis Çankırı Makas Fabrikası’dır. Türkiye’de demiryolu makası üreten tek tesistir. 2010 yılında bu fabrikanın yanına hızlı tren makaslarını üretmek için yeni bir fabrikanın temeli atılmıştır.(VADEMSAŞ).

Şabanözü Organize Sanayi Bölgesinde ERNA-Maş küçük ev aletleri fabrikası 1990 yılında kurulmuş Arçelik- Beko başta olmak üzere birçok yerli marka ile Philips, Kenwood, Moulinex, Roventa gibi yabancı markalara elektrikli küçük ev aletleri üretmektedir. Çankırı kayatuzu yataklarından elde edilen tuz, Çankırı’da tuz fabrikalarında işlenmektedir.

Çankırı Organize Sanayi Bölgesi, Çankırı’ya 18km uzaklıkta Karadeniz Bölgesi’ne giren Korgun’a inşa edilmiştir. Şabanözü Organize Sanayi Bölgesi, 2008 yılında tamamlanmıştır.

Yörenin turizmde doğal kaynaklar olarak Kayatuzu Mağarası önemlidir. Kültür turizmi içinde tarihsel turizme konu olan Çankırı Kalesi ve Karatekin Bey Türbesi yer alır. Cemaleddin Ferruh Darülhadisi (Taş Mescit), Çankırı'da Selçuklular Dönemi'nden kalma en önemli yapıdır. Çankırı Saat Kulesi İsviçre’de yapılmış 1866 yılında Çankırı’ya getirilerek kente hakim bir tepeye konmuştur. Sultan Süleyman Cami (Büyük Cami) Kanuni Sultan Süleyman’ın emriyle Mimar Sinan'ın kalfalarından Sadık Kalfa tarafından yapılarak 1558 yılında ibadete açılmıştır. 17.yy.yapısı Çivitçioğlu Medresesi Kültür ve Sanat merkezi olarak, 18.yy. yapısı Buğdaypazarı Medresesi El Sanatları merkezi olarak kullanılmaktadır. 1893 yılında İdadi Mektep adıyla açılan Taş Mektep Günümüzde Güzel Sanatlar Lisesi olarak kullanılmaktadır. Atatürk 31 Ağustos 1925 gecesi binanın bir dershanesinde konaklamıştır. Bu dershane günümüzde “Atatürk Odası” olarak düzenlenmiştir. Çankırı Müzesi 1972 tarihinde Halk Eğitim binasının bir bölümünde mevcut eserlerin sergilenmesiyle faaliyete başlamıştır. 23 Ağustos 1981 tarihinde yeni yerinde hizmete girmiştir.

  • 2.4. Çankırı-İskilip Yöresinde Ulaşım

Yöre 1931 de demiryoluna kavuşmuştur. Ankara-Kayseri demiryolundan Ankara kuzeyinde Irmak Beldesinde ayrılan bir demiryolu hattı Çankırı’dan geçer ve Zonguldak’a ulaşır.Bu hat yük taşımacılığı için önem taşımaktadır. Çankırı - Karabük - Zonguldak arasında bölgesel ekspres yolcu treni çalışmaktadır.

 

 

 

 

  1. KAYSERİ NİĞDE YÖRESİ
    • 1. Kayseri-Niğde Yöresi Fiziki Coğrafyası

Kuzeyde Kızılırmak vadisi güneyde Toros dağları arasındadır. Doğusunda Uzunyayla ile çevrilidir. Batısında Tuz gölü yer alır. Yüzey şekillerinde Erciyes dağı, Melendiz dağı, Hasan Dağı volkanik dağlar olarak yer alır. Bunların arasında yüksekliği 900-1350m arasında değişen Nevşehir-Ürgüp platosu yer alır. Dağlık alanların çevresinde yüksek seviyede Kayseri Ovası, Misli Ovası, Bor Ovası, Melendiz Ovası, Derinkuyu ovası, Develi ovası, Palas ovası gibi ovalar bulunur. Diğer ovalar Kızılırmak vadisinde yer alırlar(Avanos ve Gülşehir ovaları)

Yörenin hidroğrafyasında kuzeyde Kızılırmak ve kolları yer alır. Doğusu Samantı Suyunun yukarı yatağı yer alır. Batıda Melendiz çayı bulunur. Develi Ovası’nda Sultansazlığı adı verilen sulak alan bulunmaktadır. Sulak alanın bir kısmı tatlı su ekosistemi, bir kısmı tuzlu su ekositemine dâhildir. Tuzlu ekosistemde Yay Gölü yer alır. Tatlı su ekosisteminde sazlık alanlar bulunur. Sazlığın bir kısmı yağışlara bağlı olarak yılda 3- 6 ay arası su altında kalan kısımlardır. Sazlık adı verilen kısımlarda suların çekilmediği yerlerde kamış adı verilen bitki örtüsü yaygındır. Sazlıklar kuş topluluklarına yuvalanma ortamı oluşturmaktadır. Güney sazlığı, kalabalık balıkçıl, karabatak ve çeltikçi kolonisinden başka dağınık olarak kaz, ördek ve sakarmeke yuvalarını da içermektedir. Yay Gölü (Tuz gölü) derinliği 1,5m.yi geçmeyen tuzlu bir göldür. Flamingoların başlıca barınağı ve geçmiş yıllardaki üreme ortamı olmaktan başka geçit mevsimlerinde sayıları bazen yarım milyonu aşan su kuşuna da sığınaktır.Diğer iki göl Çiftlik ilçesi  Narlı  köyde  Narlı  göl ve Kayseri’nin kuzeydoğusunda Palas ovasında Palas(Tuzla gölü) gölüdür.

  • 2. Kayseri-Niğde Yöresi Yerleşmeler

Yörenin en büyük yerleşim merkezi Kayseri’dir. Diğer iki önemli yerleşme il merkezleri olan Niğde ve Nevşehir’dir. Diğer yerleşmeler, Yahyalı, Develi, Bünyan,Yeşilhisar, İncesu, Melikgazi, Kocasinan, Talas, Hacılar, Avanos, Ürgüp, Gülşehir, Acıgöl, Derinkuyu, Bor, Çiftlik,Gülağaç ve Güzelyurt’tur.

Kayseri’ nin ilk kuruluşu, güney batıda Mazaca’dır. Kapadokya Krallığının başkenti olmuştur.Daha sonraki ismi Eusebia’dır. (Özepya) Günümüzdeki Kayseri adı Roma imparaorluğu zamanında İmparator Caisar Augustus adına Kaisaria’dan

Kentin gelişme çalışmalarında ilk olarak 1909 yılında Sivas Caddesi, Meydan ve İstanbul (Osman Kavuncu) caddeleri genişletilmesi yer almaktadır.1928 yılında İstasyon caddesi açılmıştır.1927 yılında Hava İkmal Bakım Merkezi,1935 yılında Sümerbank Dokuma Fabrikası,1931 yılında Kayseri Teyyare Fabrikası kurulmuştur. 1951 de Birlik Mensucat, 1955 de Orta Anadolu Mensucat Fabrikaları kentin batı yönünde gelişmesini hızlandırmıştır. 1955 yılında açılan Şeker Fabrikası, Ankara yoluna doğru yeni mahallelerin oluşmasına neden olmuştur. Batıda 1957 de kurulan Eski Sanayi Sitesi Türkiye’nin ilk sanayi sitelerinden birisidir.1958 de demiryolunun kuzeyindeki alanlar için yeni mahalleler planlanmış ve 1963 de bu yönde Erkilet Hava Alanının yapımıyla kent kuzeye doğru gelişmiştir. 1970 li yılların sonunda Kayseri yüksek katlı blokların yer aldığı modern bir kent olmuştur.1980 li yıllarda büyük toplu konut projeleri uygulanmıştır. 1988 yılında Kocasinan ve Melikgazi ilçe belediyelerinden oluşan Kayseri Büyükşehir Belediyesi kurulmuştur. 2004 tarihinde 5216 sayılı yasa kapsamında, Büyükşehir Belediyesi sınırları genişlemiş ve Büyükşehir Belediyesi Melikgazi ve Kocasinanin ilçeleri dışında, Hacılar, Talas, İncesu ilçeleri de Kayseri Büyükşehir Belediyesi sınırlarına dâhil olmuştur.

Nevşehir Osmanlı Döneminde 10-12 hanelik küçük bir köy olan Muşkara , sadrazam olan Nevşehirli Damat İbrahim Paşa’nıın köyünü imar etmesiyle gelişmiş ve adı Yenişehir anlamında Nevşehir olmuştur.

Niğde Roma ve Bizans dönemine ait kalıntısı olmayan kent güneyinde Tyana kentinin 6.yüzyılda önemini kaybetmesiyle önem kazanmıştır. “Nekida” veya “Nekide” ya da “Neghide” olarak görülen eski isimleri Niğde olmuştur. Günümüzde Alaladdin Tepesi adı verilen tepede olan ilk yerleşmenin etekteki diğer köylerle birleşmesiyle kent oluşmuştur. 1. Alaaddin Keykubat döneminde Niğde valisi Zeynettin Beşare 1223 yılında Selçuklu sanatının en güzel eserlerinden biri olan Alaaddin Camii’ni yaptırmıştır. Diğer bir Selçuklu eseri de 1312 yılında yaptırılan Hüdavent Hatun Türbesidir. Osmanlıların eline en son 1470 de Fatih Sultan Mehmet zamanında geçmiştir.

  • 3. Kayseri-Niğde Yöresi Ekonomik Faaliyetler

Ekonomik faaliyetler arasında tarım, hayvancılık, sanayi, turizm yer alır. Dikili alanlarda Ürgüp, Avanos, Gülşehir, Nevşehir, Acıgöl, Niğde çevresinde bağlar geniş alan kaplar.Yaş üzüm şarap, sirke, pekmez yapımında kullanılır ve sofralık üzüm tüketilir. Niğde çevresinde elma bahçeleri önemlidir. Türkiye’de en çok elma ağacı Niğde’dedir.

Misket elması ünlüdür. Türkiye patates üretiminde de Nevşehir ve Niğde çevresi ilk sıralardadır. Şeker pancar Kayseri ve Bor Şeker fabrikaları tarafından satın alınmaktadır. Kocasinan’ın Yemliha Beldesinde üretilen çekirdeksiz patlıcan ünlüdür .Kızılırmak kıyısında yılda 2000 ton üretilmektedir.Yamula Patlıcanı olarak marka olmuştur.

Sanayi Kayseri’de gelişmiştir. Tekstil, gıda, metal eşya, mobilya, toprak ürünleri, elektronik, tarım aletleri, savunma sanayi başta olmak üzere 500 cıvarında fabrika bulunur. Niğde’de başlıca sanayi kuruluşları, çimento fabrikası, gıda fabrikaları, otomobil yedek parça fabrikası, beton-direk, briket-tuğla fabrikalarıdır. Niğde tekstil sanayinde gelişmiştir. Türkiye ve dünya çapında kaliteli iplik fabrikaları, halı fabrikası (Koyunlu) bulunur. Kayseri ve Bor’da Şeker fabrikası, Nevşehir’de gıda fabrikaları, dokuma fabrikası, şarap fabrikaları, tuğla ve kiremit fabrikaları, Avanos ve Gülşehir’de tuğla-kiremit, dokuma ve un fabrikaları bulunur. Develi’de Saray Halı Fabrikası 1975 yılında üretime geçmiştir.

Develi’de 1998 yılında kurulan Saray Tarım ve Hayvancılık A.Ş, Besicilik, Damızlık Süt Sığırcılığı, Bitkisel üretim, Kesimhane, Et ve Et ürünleri, Süt ve Süt Ürünleri işletmeleri ve 36000 Büyükbaş hayvan mevcudu ile bugün Türkiye’nin en büyük Hayvancılık ve Tarım İşletmeleri konumuna ulaşmıştır.

Yörede Organize Sanayi Bölgeleri, Bor OSB, Niğde OSB, Hacılar Organize Sanayi Bölgesi, Kayseri Organize Sanayi Bölgesi, Mimarsinan Organize Sanayi Bölgesi, İncesu Organize Sanayi Bölgesi, Nevşehir- Acıgöl Organize Sanayi Bölgeleridir. Kayseri Serbest Bölgesi 6.900.000 m² alanda kurulmuştur(1995). Teknopark Erciyes Üniversitesi merkez kampüs alanındadır. Türkiye’de yer alan teknoparklar içinde büyüklük ve kapasite açısından üçüncü sıradadır. Yer altı kaynakları arasında Pomza, Acıgöl, Ürgüp ve Derinkuyu arasındaki yataklardan çıkarılmaktadır. Kayseri çevresinde Bünyan ve Develi’de zengin demir yatakları bulunmaktadır.

Yörenin el sanatları turizmde hediyelik eşyalar arasına girmiştir. En eski el sanatı, Hititler zamanından itibaren yapıldığı bilinen Kızılırmak nehrinin getirdiği kırmızı topraktan yapılan seramik çamuruyla yapılan çömlekçiliktir. Avanos’a önemli bir gelir sağlar. Diğer hediyelik eşyalar arasına giren el sanatları halı, kilim dokumacılığı, bez bebek yapımı, onyx taş işlemeciliğidir.

Turizm yörede  en  çok Nevşehir çevresinde gelişmiştir. Bu  çevrede  yer  alan  peribacaları  kapladığı  alan, renk, şekil vb.özelliklerle dünya çapında ünlüdür. Yörenin turizmde birinci kaynak değeri jeomorfoturizmdir. Zelve vadisi(Avanos), Açıksaray Vadisi(Gülşehir), Göreme vadisi, Kılıçlar, Güllüdere, Çallıdere, Zindanönü, Zemi Deresi, Bağlıdere, Kızılçukur, Devrent , Güvercinlik vadileri peribacalarının yoğun olarak bulunduğu yerlerdir. Peribacalarının doğal güzelliği yanında ikinci önemli turizm çeşidi inanç turizmidir. Peribacaları içine oyulmuş çok sayıda kilise ve manastır bulunmaktadır. Erken Hristiyanlık Dönemine ait yaklaşık 400 kaya oyma kilise çok ilgi görmektedir. Göreme ve Zelve vadileri bu açıdan çok zengindir. Gülşehir’e 3km uzaklıkta Açık Saray Harabeleri IX. ve X.yüzyıla tarihlenen kaya kiliseleriyle önemli bir piskoposluk merkeziydi. Göreme-Avanos arasında Paşabağı mevkii “Rahipler Vadisi” olarak bilinir. Ortahisar vadilerinde son derece ilginç manastır ve kiliseler bulunmaktadır. Bunlar Sarıca Kilise, Cambazlı Kilise, Tavşanlı Kilise, Balkan Deresi Kiliseleri, Hallaç Dere Manastırı’dır.

Yörede peribacalarının en güzel olduğu vadileri kapsayan bir Milli Park (Göreme Tarihi Milli Parkı) kurulmuştur. Bu vadiler, Zelve, Paşabağı, Kızıl vadi, Devrent (Periler Vadisi), Kılıçlar Vadisi, Güllüdere Vadisi, Bağlıdere Vadisi, Güvercinlik ve Zemidere vadileridir. Yörede kültür turizmi içinde yer altı şehirleri de önemlidir. Bunlar arasında Derinkuyu, Kaymaklı, Özkonak, Mazıköy, Özlüce, Sivasa, Tatlarin, Acıgöl, Konaklı, Kavlaktepe yer altı şehirleri sayılabilir. Turizmde verilen hizmetler arasında peribacaların balonla yukarıdan izlenmesi çok ilgi çekicidir. Bir diğer hizmet vadilere yapılan atlı gezilerdir.

2006 da başlanan Erciyes Kış Turizm Merkezi Projesiyle Erciyes Dağı'nın dünyanın en önemli kış turizmi merkezlerinden biri olması hedeflenmiştir.

Arkeolojik turizm içinde Niğde’ye 9km uzaklıkta Roma Döneminde yapılan Gümüşler Manastırı, Niğde’ye 20km uzaklıkta  Bahçeli  ve  Kemerhisar  beldeleri  içinde  Tyana  kenti  ve  bu  geniş  alanda  bu  kente  ait  Roma Havuzu, yol üzerinde Su Kemerleri sayılabilir.

Tarihsel turizm içinde Avanos’ta Alaaddin cami, Gülşehir’de Karavezir cami, Niğde’de Selçuklu eseri Alaadin Cami ve Hüdavent Hatun Türbesi, İlhanlı dönemine ait "Sungurbey Camii ve Türbesi, Karamanoğlu Alaaddin Ali Bey tarafından yaptırılan "Akmedrese” önemli tarihi yapılardır. Niğde Kalesi bir Bizans kalesi üzerine Selçuklular zamanında kurulmuştur. Avanos’a 5km uzaklıkta 13.yüzyıl Selçuklu yapısı Saruhan Kervansarayı, Nevşehir’de Damat İbrahim Paşa Külliyesi, Gülşehir Karavezir Külliyesi, Ürgüp’ te II. Rükneddin-i Kılıçaslan Külliyesi ve Medresesi en önemli Türk İslam eserleridir. Bünyan’da  Selçuklular’a  ait  Ulu  Cami,  İncesu’da  Karamustafa Paşa Kervansarayı bulunur. Sultan Hanı Kayseri’ye 47km uzaklıktadır. Selçuklu eseridir. Bünyan’ın Karadayı köyünde Karatay Hanı önemli tarihsel eserler arasındadır.

Ürgüp Müzesi’ne bağlı ören yerleri Mustafapaşa (Sinasos) Aios Vasilios Kilisesi, Manastır Vadisi Kiliseleri, Yeşilöz (Aziz Theodor) Kilisesi ve Pancarlık Kilisesi’dir. Niğde ve Nevşehir’de Akeoloji ve Etnoğrafya müzesi bulunur. Nevşehir Atatürk Evi, Çelebiler ailesine aittir. Bu evde M. Kemal Atatürk, 22-23 Aralık 1919 tarihlerinde konuk edilmiştir. Kayseri müzeler açısından zengindir. Kayseri Arkeoloji Müzesi, Kayseri Etnoğrafya Müzesi, Kayseri Tıp Tarihi Müzesi, Kayseri Kent Müzesi, Kayseri Mimar Sinan Müzesi bulunur.

 

  • 4. Kayseri-Niğde Yöresi Ulaşım

Yörenin karayolu ulaşımında kuzey-güney doğrultusunda ana eksen Kırşehir’den gelerek Nevşehir-Niğde üzerinden geçerek Ankara-Adana karayoluna bağlanan hattır. Bu karayolu doğu-batı doğrultusunda Kayseri-Nevşehir-Konya karayoluyla kesişir. Yöre ulaşımda demiryolundan da faydalanır. Kayseri 1927 yılında demiryoluna kavuşmuştur. Yöre hava ulaşımından faydalanır. Nevşehir’e 30km uzaklıkta Nevşehir-Kapadokya Hava Limanı 1998 yılında hizmete girmiştir. Kayseri’de askeri hava alanı ( Erkilet Havaalanı) 1998 yılında sivil uçuşlara açılmıştır (Kayseri Havalimanı). 2007 de dış hatlar terminali hizmete girmiştir. İç hatlar terminali 2010 yılında yenilenmiştir.

 

  1. KONYA YÖRESİ, TUZ GÖLÜ YÖRESİ, AKŞEHİR YÖRESİ
    • 1. Konya Bölümü/Konya Yöresi
      • 1.1. Konya Yöresi Fiziki Coğrafyası

Güneyde Toros Dağları ile sınırlanır. Kuzeydoğuda Melendiz Dağı eteklerine uzanır. Kuzeyde Obruk platosuyla Tuz Gölü yöresinden ayrılır. Kuzeybatıda engebeli yüzey şekilleriyle Akşehir yöresinden ayrılır. Yörenin yüzey şekillerinde ovalar geniş alan kaplar(Konya ovası, Çumra ovası, Karapınar ovası, Ereğli ovası.) Dağlık ve tepelik alanlar Konya’nın kuzeybatısında (Akdağ), batı ve güneybatısında yer alır. Diğer bir dağ volkanik dağ olarak Karapınar’ın kuzeyinde Karacadağ’dır.

Yörenin akarsuları Çarşamba çayı hariç kısa boylu ve rejimleri düzensizdir. Başlıca akarsular Meram çayı, May deresi(Hatunsaray deresi), Sille deresi, İvriz çayı, Zanapa çayı, Gümüşler deresidir. (Tabakhane deresi). Yörede Apa barajı, May barajı, Altınapa barajı, Sille barajı, İvriz barajı, Ayrancı barajı kurulmuştur.

Yörenin hidroğrafyasında göller arasında Akgöl, Ereğli ovasının çukur kesimlerinde güneyde Toroslardan gelen sularla oluşmuştur. Gölü besleyen çaylar üzerine kurulan İvriz ve Ayrancı barajları nedeniyle kurumak üzeredir. Konya-Ereğli arasında Hotamış gölü kendisini besleyen Çarşamba suyunun sulama kanallarına alınıp Tuz gölüne verilmesiyle kurumuştur. İsmi Hotamış Sazlığı olarak geçmektedir. Sadece yağışlı dönemde Adakale ile Sürgüç arasında küçük bir alanda su birikmektedir.

Karapınar ovasında Çıralı obruk, Meyil obruk, Meke gölü ve Acıgöl bulunmaktadır. Kapalı havza karakterinde Konya, Karaman, Ereğli, Çumra ovalarının su kaynağını geliştirmek için 1985 yılında başlayan projelere Konya Ovaları Projeleri (KOP) adı verilmiştir. KOP projesi öncelikle Konya ve Karaman ovalarının sulama, içme ve kullanma suyu ve hidroelektrik enerji üretimini de kapsamaktadır. KOP projesi 12 ayrı projeden oluşmaktadır. En büyüğü Konya- Çumra Projesidir.

  • 1.2. Konya Yöresinde Yerleşmeler

Konya Yöresinde yerleşmeler, Konya, Karatay, Ereğli, Karaman, Çumra, Karapınar , Emirgazi, Kazımkarabekir, Güneysınır, Akören, Halkapınar ve Ayrancı’ dır. Yörenin  merkezi    Konya’dır.

Konya, Konya Ovasının kuzeybatısında Batı Toros dağlarına yakın kesimde dağların eteklerine doğru kurulmuştur. Buranın seçilmesinin nedeni dağların eteklerinden çıkan kaynakların çok olmasıdır. Yerleşim tarihi Neolitik Döneme kadar inmektedir. Bu döneme ait höyük Alâaddin tepesidir. Konya’nın Roma Döneminde ismi İconium olarak geçer. Konya adı “Kutsal Tasvir” anlamındaki “İkon” sözüne bağlanır. İkonion adı, İcconium olmuş, Araplar Kuniye olarak adlandırmıştır.

Konya 1076-1079 yılları arasında Anadolu Selçuklu Devleti’nin başkenti olmuştur. Kentin Selçuklar Döneminde imarı yapılmış doğuya sur dışına doğru gelişme göstermiştir. Karamanoğullarının önemli bir kenti olan Konya, bu dönemde batıya doğru gelişmiştir. XV. ve XVIII. Yüzyıllar arasında Osmanlılar Döneminde kent doğuya doğru gelişimini devam ettirmiş diğer tarahan güney ve güneydoğu kesimlerine yayılmıştır.19.yüzyıl sonunda kente demiryolunun ulaşması da kentin ticaretini canlandırmıştır. Kentin yeni yerleşim alanları İstasyon bölgesine doğru yayılmıştır.1920 li yıllarda kent Alâaddin tepesinin doğu ve güneydoğusuna yayılmış durumdadır. Kentin güney ve güneydoğuya doğru yayılma nedeni verimli tarım alanlarının bu yönde olmasıdır.

Konya’da ilk üniversite 1975 yılında kurulan Selçuk Üniversitesidir. 2010 yılında Mevlâna Üniversirtesi (vakıf), Necmettin Erbakan Üniversitesi(devlet) ve Karatay’da Karatay Üniversitesi(vakıf) kurulmuştur.

Yörenin ikinci merkezi Karaman’dır. Karaman ovasının güneyinde kurulmuştur. Eski ismi Laranda’dır. Karamanoğullarının başkenti olmuş ve ismi Karaman olmuştur. 2007 yılında kentte Karamanoğlu Mehmet Bey Üniversitesi kurulmuştur.

  • 1.3. Konya Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

Yörede ekonomik faaliyetler arasında tarım, hayvancılık, sanayi, turizm gibi faaliyetler yer alır. Şekerpancarı Konya ve  Çumra ve Ereğli  şeker fabrikaları için yetiştirilir.2013 yılında Konya Şeker Fabrikasında 1 milyon 240 bin ton, Çumra Şeker Fabrikasında 1 milyon 860 bin ton pancar işlenecektir.

Yörede Çumra, Karapınar, ve Ereğli ilçelerinde son yıllarda ayçiçeği üretimi artmıştır. Elma, armut, erik, kiraz ve vişne en çok yetiştirilen meyvelerdir. Ereğli “siyah havuç”  üretimi  açısından  önemlidir. Türkiye’de  en  kaliteli siyah  havuç  topraktaki  kireç  ve  potasyum  dengesinin  uygun  olması  nedeniyle  Ereğli’de  yetişmektedir. İtalya, Fransa, ABD ve Almanya gibi dünyanın birçok ülkesine ihraç edilmektedir. Çumra’nın kavunu Türkiye’nin en ünlü kavunları arasındadır. Çumra, Türkiye’de kuru fasulye üretiminin % 15 ini karşılamaktadır. Lâle soğanı üretimi Çumra için ayrı bir gelir kaynağıdır. Yılda 124 milyon adet lâle soğanı üretilmektedir.Türkiye’nin en büyük çiçek soğanı alanı Çumra’dadır. Bağcılık en çok Meram, Ereğli ve Çumra’da ayapılmaktadır. Yetiştirilen üzüm çeşitleri genellikle sofralık ve kurutmalık olarak değerlendirilmeye uygun çeşitlerdir. Bunlar arasında başlıca çeşitler Razakı, Çavuş, Büzgülü (Karagevrek), Kadınparmağı (Hatunparmağı), Siyah Gemre, Gül üzümüdür.

Yörede büyükbaş(sığır) ve küçükbaş hayvancılık(koyun) önemlidir. Mera hayvancılığı yaygındır. Karaman ırkı koyun yanında merinos koyun sayısında artış olmuştur.

Yörede sanayi Ereğli’de 1937’de kurulan Sümerbank Pamuklu Sanayi Müessesesi ile başlamıştır. Konya’da 1954’te Şeker Fabrikası ,1963’te Çimento Fabrikası hizmete girmiştir. Bundan sonra 1968 yılında krom magnezit tuğla fabrikası  üretime  geçmiştir.  Türkiye’nin  ilk  dizel  motor  üreticisi  olan  TÜMOSAN  1976’ da Ankara’da kurulmuş 1985 yılında Konya’ya nakledilmiştir.

Organize Sanayi Bölgeleri Konya I.Organize Sanayi Bölgesi, Konya II ve II. Organize Sanayi Bölgeleri birleştirilerek Konya Organize Sanayi Bölgesi adını almıştır. Diğer Organize Sanayi Bölgeleri Konya- Ereğli Organize Sanayi Bölgesi, Çumra Organize Sanayi Bölgesi, Karapınar Organize Sanayi Bölgesidir.

Yörede diğer sanayi tesisleri Çumra’da Gıda ve Kağıt Fabrikası(Işıklar Ambalaj) başlıca sanayi tesisidir. Ereğli Pamuklu Dokuma Fabrikası, 1997 yılında özelleşmiş ismi Ereğli Entegre Tekstil Fabrikası olarak iplik fabrikası, dokuma fabrikası, boya fabrikası, baskı fabrikası, konfeksiyon fabrikası ve dikiş ipliği fabrikasından oluşmaktadır. Toplam 46.500 m² kapalı alanda kurulu olan, 600 işçinin çalıştığı tesis; günlük 18.000 m kumaş, 12.000 kg iplik üretim kapasitesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nin elbise ihtiyacının %40'nı tek başına karşılamaktadır. Ereğli’de 1989 yılında Şeker Fabrikası kurulmuştur.

 

Karapınar’da 4 yıl süren çalışmayla 1,8 milyar tonluk linyit rezervi bulunmuştur. Bu linyitleri değerlendirmek için 5 bin MW gücünde termik santral kurulacaktır.

Turizmde Prehistorik turizm açısından Çumra’nın 10km doğusunda Çatalhöyük dünya çapında ün kazanmıştır. Arkeolojik turizm içinde Ereğli’nin 17 km güneyinde Torosların kuzey eteklerinde vadi içinde kayaya oyulmuş Hititlere ait İvriz Kaya Anıtı önemlidir. İnanç turizmi açısından Taşkale’de kayalara oyulmuş Manazan Mağarası yer alır. Lystra Konya’nın güneybatısında Hatunsaray’a 1km uzaklıktadır. Romalılar’ın önemli bir kenti olmuştur. Erken Hristiyanlık Döneminde önemli bir piskoposluk merkezi olmuştur. Konya’da Mevlana Türbesi de inanç turizminde ilgi çekmektedir.

Konya’nın tarihi yapıları arasında Selçuklu Dönemi yapısı Alâaddin cami, Karatay Medresesi, İnce Minare, Sahip Ata Külliyesi, Sırçalı Medrese, Karamanoğullarına ait Şerafettin cami, Osmanlı Dönemine ait Aziziye cami, Sultan Selim Cami sayılabilir. Karaman’da Karaman Kalesi, Hatuniye Medresesi yer alır.

Kültür turizminde müzeler arasında Konya’da Mevlana Müzesi, Konya Arkeoloji Müzesi, Konya Atatürk Evi Müzesi, Karatay Medresesi(Çini Eserler Müzesi), Sırçalı Medrese(Mezar Anıtları Müzesi), İnce Minare(Taş- Ahşap Eserler Müzesi), Konya Etnoğrafya Müzesi, Konya İzzet Koyunoğlu Şehir Müzesi, Karaman Müzesi, Ereğli Müzesi yer alır.

  • 1.4. Konya Yöresinde Ulaşım

 

Yöre ulaşımda karayolu, demiryolu ve havayolundan faydalanır. Ankara, Aksaray, Afyon, Karaman üzerinden diğer bölgelerle düzgün karayolu bağlantısı bulunmaktadır. Demiryolu hattı Afyonkarahisar- Akşehir-Ilgın-Sarayönü-Konya-Çumra-Karaman-Ereğli güzergâhını takip ederek Ulukışla üzerinde Adana’ya ulaşır. Konya hızlı tren hattıyla Ankara’ya bağlıdır. Yöre hava ulaşımına 2000 yılında Konya askeri havaalanının sivil uçuşlara açılmasıyla kavuşmuştur. (Konya Havalimanı)

  • 2. Konya Bölümü/Tuz Gölü Yöresi
    • 2.1. Tuz Gölü Yöresi Fiziki Coğrafyası

Tuz gölünün yerleşmiş olduğu çukur alan ve çevresindeki plato kuzeyde Paşadağı ve güneyde Melendiz dağları arasında kuzeybatı-güneydoğu doğrultusunda uzanan tektonik kökenli kenarla sınırlanır. Güneyde Obruk Platosu yer alır. Bu plato yöreyi Konya ovasından ayırır. Batıda Cihanbeyli platosu yer alır. Platonun alçaldığı yerlerde Cihanbeyli ovası yer alır. Kuzeyde yöreyi Yukarı Sakarya Bölümündeki Haymana platosundan Paşa Dağı ve Karacadağın oluşturduğu kısım ayırır. Başlıca ovalar Cihanbeyli, Yeniceoba ve Kulu ve Aksaray ovalarıdır. Başlıca dağlık alan Ortaköy güneyinde Ekecik dağıdır. Cihanbeyli batısından çıkan Pınarbaşı ve İnsuyu kaynakları birleşerek İnsuyu deresini oluşturular. İnsuyu deresi Tuz gölüne dökülür. Kayseri yöresinde Melendiz dağlarından doğan Melendiz suyu(Uluırmak) yörede akar. Mamasın barajı bu akarsu üzerindedir. Üzerinde kurulan baraj nedeniyle suyu azalan Melendiz çayı Tuz gölüne ulaşmadan kurur.

Yörenin hidroğrafyasında yer alan Tuz Gölü; batıda Cihanbeyli platosu, güneyde Obruk platosu, kuzeybatıda Haymana platosu arasında tektonik bir çukurlukta yer alır. Türkiye’nin ikinci büyük gölüdür. En derin yeri 1,5m yi aşmaz. Yılda ortalama 120 ile 150 bin ton arasında tuz elde edilir. Gölü besleyen sular doğudan, Şereflikoçhisar'dan geçen Peçenek suyu, Bağlıca ve Kırkdelik Suları ile Eşmekaya Kaynakları, Tersalan çayı ile batıda Cihanbeyli'den gelen İnsuyu'dur. Uluslararası kriterlere göre A sınıfına giren bir sulak alandır. Kış aylarında çok sayıda sakarca kazı gölde barınır ve çevredeki tahıl ekili alanlardan beslenir. İlkbaharda göl içinde oluşan adalarda ve göl kıyısındaki bataklıklarda suna kuşu, angıt, çamurcu, kılıçgaga, martı, gümüş martı, bataklık kırlangıcı kuluçkaya yatan türlerdendir. Gölün ornitolojik önemi yurdumuzda en büyük flamingo kolonisinin kuluçka alanıdır.

Bolluk gölü (Bulak gölü) Cihanbeyli ilçesinin 39 km. güneyindedir. Ortalama alanı 1.150 hektardır. Suları sodalı olduğundan kullanma ve sulama suyu olarak kullanılmamaktadır. Gölde Na2 SO4 üretimi yapılmaktadır. Düden gölü, Kulu ilçesinin 5 km. doğusundadır. Barındırdığı yaban hayatından dolayı kuş gözlem alanıdır. Yörenin diğer gölleri Kozanlı gölü (Gökgöl), Samsam gölü, Tersakan gölü,  Acıgöl, Kuşça gölüdür.

  • 2.2. Tuz Gölü Yöresinde Yerleşmeler

Yörenin yerleşmeleri, Aksaray, Şerefli Koçhisar, Evren, Sarıyahşi, Ağaçören, Ortaköy, Cihanbeyli, Kulu, Eskil ve Altınekin’ dir.

Yörenin merkezi Aksaray’dır. Eski bir yerleşim yeri olan Aksaray’ın ismi Kapadokya Krallığı zamanında Garsaurua dır. Kapadokya Kralının yerleşmeyi imar ettirmesiyle Archalaus, Arçhalis veya Kolonia Archalais isimlerini almıştır. Danişmendliler, Selçuklular dönemlerini yaşamıştır.1470 yılında Fatih Sultan Mehmet zamanında Osmanlılar’a geçmiştir. Fatih Sultan Mehmet, İstanbul’un nüfusunu artırmak için nüfusun büyük bir bölümünü İstanbul’a göç ettirmiştir. İstanbul’un Aksaray semti ismini buradan alır. 1920-1933 arası vilayet olan Aksaray 1933 de Niğde’ye ilçe olarak beğlanmış,1989 da il olmuştur..2006 yılında Aksaray’da Aksaray Üniversitesi kurulmuştur.

  • 2.3. Tuz Gölü Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

Başlıca ekonomik faaliyetler tarım, hayvancılık, sanayi ve turizm sayılabilir.  En çok koyun ve Ankara keçisi beslenir. Büyükbaş hayvancılıkta sığır beslenir. Küçükbaş hayvan varlığının %96’sını yerli ve merinos koyun ırkı, geri kalan %4 ünü ise, tiftik ve kıl keçisi oluşturmaktadır.

Yörede sanayi Aksaray’da toplanmıştır. Mersin limanına yakınlığı, Orta Doğu ülkelerine kolay ulaşım olanakları yatırımcıları bu kente çekmektedir. Yörenin ilk sanayi tesisi 1924 yılında Aksaray’da Atatürk’ün talimatıyla kurulan Azmi Milli Un Fabrikasıdır. Fabrikanın “Azmi Milli Sanayi ve Bilim Müzesi” olarak projesi  yapılmıştır. Kentte ilk kurulanlar arasında diğer sanayi tesisi 1976 da SEK’e bağlı Aksaray Süt Ürünleri fabrikasıdır. Bu tesis Aksaray çevresinde yem üretimi ve süt üretimi, süt entegre tesisi kurmak isteyen yatırımcıların ilgisini buraya çekmiştir. 2007 de SÜTAŞ’ın Aksaray’da kurduğu büyük süt ürünleri tesisi diğer rakipleri de buraya yer aramaya yöneltmiştir. Aksaray’da bir diğer önemli sanayi tesisi 1986 da kurulan Mersedes-Benz Kamyon fabrikasıdır. Aksaray’ın 1989 da il olmasından sonra sanayi tesisleri de artmıştır.

Yörenin sanayisinde tuz üretimi ve tuz fabrikalarının önemli bir yeri bulunmaktadır. Tuz Fabrikaları Şereflikoçhisar’da yoğunlaşmıştır (12 fabrika). Cihanbeyli’de yörenin en büyük tuz fabrikalarından birisi olarak 1980 yılında kurulmuştur. Tuz gölünün litresinde 329 gram gibi çok yüksek oranda tuz bulunmaktadır. Tuz  Gölü’nde  Tekel  Genel Müdürlüğü tarafından işletilen Kaldırım, Kayacık ve Yavşan Tuzlaları T. C. Başbakanlık Özelleştirme İdaresi’nin kararı ile; “Koyuncu Kaldırım Tuz İşletmesi” adı altında özelleştirilmiştir. Tuz gölünde üretilen tuzun % 5 i gıda da, % 15'i buzlanma mücadalesinde, % 80 i demir-çelik, petrol- kimya, ilaç ve tekstil sanayisinde kullanılmaktadır.

Yörede göl turizmi açısından Tuz Gölü değerlendirilmektedir. Gölün tuzlu suyu sağlık turizmi açısından önemlidir. Göl içinde çıplak ayakla yürümek, fotoğrafçılık, kuş gözlemciliği, gün batımını izlemek gibi faaliyetler yapılmaktadır. Yılda 1 milyon kişi Tuz gölüne gelmektedir.

Yöre Selçuklu, Karamanoğulları ve Osmanlı dönemi tarihsel yapılarıyla tarihsel turizm açısından önemlidir. Aksaray’da Selçuklu Dönemine ait Eğri Minare(Kızıl Minare), Karamanoğullarına ait Ulu cami, Zinciriye Medresesi, Aksaray’ın 42 Km batısında, Sultanhanı kasabasında bulunan Sultanhanı Kervansarayı, Aksaray-Nevşehir karayolunun 15. km’sinde bulunan Ağzıkarahan( Hoca Mesud Han) yer alır. Aksaray’da ilk müze 1969 yılında Zinciriye Medresesinde açılmıştır.

  • 2.4. Tuz Gölü Yöresinde Ulaşım

Aksaray il merkezi, çevre illere ve ülkenin diğer bölgelerine dört devlet yolu ile bağlanmaktadır. Kuzeyde E-90 yolu ile Ankara’ya, doğuda Nevşehir’e, batıda Konya’ya ve güneyde E-90 karayolu ile Niğde ve Adana yolu ile bağlantılar kurulmaktadır. Aksaray’da 1994 yılında inşasına başlanan 75.Yıl Cumhuriyet Havalimanının inşası tamamlanmamıştır.

 

 

 

  • 3. Konya Bölümü/Akşehir Yöresi
    • 3.1. Akşehir Yöresi Fiziki Coğrafyası

Konya Yöresinin kuzeybatısında yer alır.Güneybatısında Akdeniz Bölgesinde kalan Sultan dağları ile sınırlanır. Güneydoğuda Konya yöresinin engebeli alanı yer alır. Doğuda Cihanbeyli platosunun bulunduğu alanla Tuz gölü yöresinden ayrılır. Kuzeyde Sakarya vadisi yakınlarına kadar uzanır. Ilgın ovası, Akşehir ovası başlıca ovalardır. Yörenin güney kesimleri dağlık bir görünüşe sahiptir. Bu kesimde Aladağ, Bozdağ, Erenler dağı, orta kesimde Gölcük dağı ve Kurşunlu dağ yer alır. Bozdağ'da Yaban Koyunu Üretme İstasyonu kurulmuştur. Hidroğrafyada Akşehir, Eber ve Ilgın gölleri yer alır. Doğal alanı 353km² olan Akşehir gölü kuraklık ve bilinçsiz sulama nedeniyle 1997 yılından itibaren kurumaya başlamıştır. 2008 yılında bütünüyle kurumuştur. Aynı şekilde Eber gölünün de alanı küçülmektedir. Çavuşçu gölü, Akşehir ovasının doğusunda Ilgın’ın 6km kuzeyindedir. Ilgın gölü adı da verilir. 51km² olan göl alanı yaz mevsiminde buharlaşma nedeniyle küçülmektedir.

  • 3.2. Akşehir Yöresinde Yerleşmeler

Yörede yerleşmeler Akşehir, Yunak, Tuzlukçu, Ilgın, Sarayönü, Kadınhanı, Doğanhisar ve Derbent’tir. Yörenin merkezi Akşehir’dir.

Akşehir, Sultan Dağlarının doğu eteklerinde, Akşehir Gölünün güneyinde kurulmuştur. Kuruluş yeri antik dönemlerin önemli karayolu üzerindedir. Günümüzde de Konya-Afyonkarahisar karayolu üzerinde yer alır. Denizden yüksekliği 1050 metredir. Araplar pek çok kez  işgal  ettikleri  kente  Belde-i Beyza (Beyaz şehir) ismini vermiştir. Günümüzdeki Akşehir ismi buradan gelmektedir.

  • 3.3. Akşehir Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

Ekonomisi tarıma dayalıdır. Vişne ve salatalığı meşhurdur. Yörede göllerde önemli olan balıkçılık göl sularının çekilmesiyle önemini kaybetmiştir. Göllerin kuruması göl çevresinde özellikle önemli olan kiraz üretimini de etkilemiştir. Süt ürünleri, yem ve alüminyum tel fabrikası başlıca sanayi kuruluşlarıdır.

Sanayi tesisleri arasında Ilgın Şeker Fabrikası, Doğanhisar’da tekstil tesisleri bulunur. Akşehir Organize Sanayi Bölgesi 2008 yılında tamamlanmıştır. Ağırlıklı sektör grubu; makine ve gıda sanayidir. Sarayönüne bağlı Lâdik beldesinin Lâdik El Dokuma Halısı dünya çapında ünlüdür.

Tarihsel turizmde Akşehir’de Ulu Cami, İplikçi cami, Güdük Minare cami, Seyit Mahmut Hayrani Türbesi, Ferruh Şah Türbesi sayılabilir. Akşehir, Nasreddin  Hoca’nın yaşadığı yer olarak kabul edilir. Akşehir’de her yıl 5 Temmuz’da düzenlenen ‘Uluslararası Nasreddin Hoca’yı Anma ve Mizah Günleri’ töreninde göle sembolik olarak yoğurt mayası çalınmaktadır. Askeri turizm açısından 18 Kasım 1921'den 24 Ağustos 1922'ye kadar Garp Cephesi Karargâhı olarak kullanılan bina, günümüzde müze olmuştur.

  • 3.4. Akşehir Yöresinde Ulaşım

Yörenin ana ulaşım ekseni Afyon-Konya karayoludur. Yörede demiryolu ulaşımı bulunmaktadır. Afyon- Konya demiryolu yöreyi kuzeybatı güneydoğu doğrultusunda geçer.

 

  1. ESKİŞEHİR YÖRESİ
    • 1. Eskişehir Yöresi Fiziki Coğrafyası

Eskişehir Yöresi, güneyde Sakarya ırmağının yukarı yatağıyla Akşehir Yöresinden ayrılır. Doğuda kuzey- güney doğrultusunda Sakarya nehriyle Ankara Yöresinden, Kuzeyde Sündiken dağları ve batısında Bozdağların güney eteklerinden itibaren Karadeniz Bölgesinden ayrılır. Batısından kısa bir mesafede Marmara Bölgesine komşu olur.Batısında Türkmen dağı, Şaphane dağı, Emir dağı gibi dağları Ege Bölgesinde bırakır.

Yörenin yüzeyşekillerinde dağlık alanlar kuzeyde Porsuk nehri ile güneyde Sakarya nehri arasında kalır. Porsuk ve Sakarya havzaları Sivrihisar dağlarıyla ayrılır. Yörede başlıca ovalar Eskişehir ovası, Alpu ovası Batıda İnönü ovasıdır.  Kuzeyde Porsuk çayı Eskişehir ovasından geçerek batı-doğu doğrultusunda akar ve doğuda Sakarya nehrine karışır.

Porsuk çayı üzerinde Porsuk Barajı kurulmuştur. Eskişehir’in 25 km batısında yer alan Porsuk Barajının 1966 yılında yapımına başlanmış ve 1972 yılında tamamlanmıştır. Porsuk Barajı Eskişehir kentini taşkınlardan korumak, Eskişehir ve Alpu ovalarının sulanması ve Eskişehir’in içme ve kullanma suyunun sağlanması için kurulmuştur.Yörede en önemli sulak alan Sivrihisar Ahiler köyünde Balıkdamı’dır.Avrupa’dan güneye göç eden kuşların Boğazları geçtikten sonra ilk konaklama yeri Güney Marmara Bölümünde Manyas gölü(Kuş gölü), ikinci durak yeri  Balıkdamı (Gökada gölü) dır.

  • 2. Eskişehir Yöresinde Yerleşmeler

Yörede başlıca yerleşmeler Eskişehir, Sivrihisar, Mahmudiye, Çikeler, Mihalıççık, Seyitgazi, İnönü, Alpu, Beylikova, Günyüzü ve Çeltik’tir. Yörenin merkezi  Eskişehir’dir.

Eskişehir’in yerleşme tarihi eskidir. Eski adı Dorylaion’dur. Roma ve Bizans dönemlerini yaşamıştır.1176 da Selçuklulara geçmiş Selçuklular Döneminde Sultanönü adını almıştır. 1890 yılından itibaren kent gelişmeye başlamıştır. 1894 yılında yılında kente demiryolu gelmiştir. Demiryolunu gelmesiyle gelişme hızlanmış güneydeki yamaçlar üzerindeki yerleşme ile çarşı ve pazarın bulunduğu alan genişlemiş, Porsuk çayı çevresinde ise göçmenle Hacı Seyit, Hacı Alibey, Hayriye, İhsaniye ve Mamure mahallerini kurmuştur. Ayrıca yine bu dönemde Hamidiye (Güllük, Eskibağlar) mahallelerinin kurulması ile yerleşme, demiryolunun kuzeyine atlamıştır. 1890-1920 arasında şehrin gelişmesi Porsuk Çayı’nın kuzey kıyısı ile demiryolu çevresinde oluşmuştur. Cumhuriyetin ilanından sonra da Eskişehir 1925 yılında kendi adını taşıyan vilayetin merkezi olmuştur.

 1894 yılında kurulan Lokomotif ve VagonTamir Atölyesi’nin ismi 1920 de Cer Atölyesi olmuştur. 1926 yılında Tayyare Bakım Atölyesi ve 1933 yılında Şeker Fabrikası kurulmuştur.1952 yılında kentin imar planı hazırlatılmıştır. 1957’de Eskişehir’de (Çukurhisar) Çimento Fabrikası kurulmuştur. 1953 yılında Şekerbank, “Pancar Kooperatifleri Bankası” adıyla Eskişehir’de kurulmuş merkezi 1956 yılında Ankara’ya taşınarak Şekerbank adını almıştır. Eskişehir’de Anadolu Üniversitesi 1982 yılında, Osmangazi Üniversitesi 1993 yılında açılmıştır.

 

 

  • 3. Eskişehir Yöresinde Ekonomik Faaliyetler

Tarımsal üretimde tahıllar (buğday, arpa), şekerpancarı, ayçiçeği başta gelir. Ürün çeşitliliği sınırlıdır fakat üretim önemli miktardadır. Küçükbaş hayvancılık önemlidir. En çok koyun varlığı Sivrihisar ilçesindedir. Keçi varlığı bakımından Mihalıççık birinci sıradadır. TİGEM Anadolu Tarım İşletmesi Mahmudiye’dedir.

Eskişehir’de Hazır Giyim ve Konfeksiyon sanayiinde ünlü markaların tesisleri bulunur Eskişehir, bisküvi üretiminde Türkiye genelinde %35 lik, hamur işleme makineleri üretiminde %40 lık paya sahiptir. Beton direk ve prefabrike yapı elemanları üretimi açısındanen büyük kapasiteli fabrikalar Eskişehir’dedir.

Eskişehir’in önemli sanayi tesislerinden TÜLOMSAŞ’ın ilk kuruluşu 1894 yılına dayanır. 1894 yılında Almanlar tarafından, Anadolu-Bağdat demiryolu ile ilgili olarak buharlı lokomotif ve vagon tamiri ihtiyacını karşılamak üzere Eskişehir’de Anadolu-Osmanlı Kumpanyası adı verilen küçük bir atölye kurulur. Böylece bugünkü TÜLOMSAŞ’ın temeli atılmış olur. 1920’de adı Eskişehir Cer Atölyesi olarak değiştirilir. 1958 yılında, Eskişehir Cer Atölyesi, Eskişehir Demiryolu Fabrikası adıyla yeni ve büyük hedefler için organize edilir. Bu hedef ilk yerli lokomotifi imal etmektir ve 1961 yılında, ilk Türk buharlı lokomotifi üretilir. 1970 yılında Eskişehir Demiryolu Fabrikası, “Eskişehir Lokomotif ve Motor Sanayii Müessesesi ”( ELMS) adını alır. 1971 yılında ilk Dizel Elektrik Anahat Lokomotifi sefere konulur. ELMS, 1986 yılında dünyada ve yurdumuzdaki değişen koşullara göre yeniden yapılanarak, Bakanlar Kurulu kararı ile bağlı ortaklık haline dönüştürülür ve Türkiye Lokomotif ve Motor Sanayii A.Ş. TÜLOMSAŞ adını alır. Eskişehir’de Şeker Fabrikası 1933 yılında kurulmuştur. 1975'de Eskişehir Buzdolabı (Arçelik ) Fabrikası kurulmuştur. 1982 yılında İnönü’de 1,1 milyon m²lik alana kurulmuş  olan  Ford  Otosan İnönü  Fabrikası’nda  Ford  Cargo  kamyon, çekici  ve  motorlar  üretilmektedir.

Eskişehir’de havacılık sanayinin önemli bir yeri bulunmaktadır. Tusaş Motor Sanayi A.Ş.(TEI) , 1985 yılında Eskişehir’de kurulmuştur. 1986 yılında Savronik Elektronik başta uçak atış kontrol sistemleri olmak üzere, birçok askeri elektronik malzemeyi kendi özgün tasarımıyla geliştirmek amacıyla kurulmuştur. 1998 de Alp Havacılık, ABD’li Sikorsky şirketi ile ortaklaşa kurularak, ülkemizde ilk kez helikopter parçaları üretimine başlamıştır. Turbomak; Havacılık San. Ve Tic. Ltd. Şti. yan sanayi olarak üretime başlamıştır. 2006 da Coşkunöz Havacılık ve Savunma Sanayi, konusunda önemli yapısal parçaların üretimini gerçekleştirmek için kurulmuştur.

Eskişehir’de sanayi yatırımlarının planlı bir şekilde gerçekleştirilmesi için 1973 yılında Eskişehir Organize Sanayi Bölgesi (EOSB) yatırımcıların hizmetine sunulmuştur. Türkiye’nin ilk büyük ve modern OSB’lerinden biri olma özelliğini taşıyan EOSB’nde hazırlanan ilk parsellerin kısa sürede satılması nedeniyle, 1979 yılında o zamanki mevcudun 3 katına çıkarılacak biçimde genişletilmiştir. Bölgenin kuzeyinde kurulan 2 milyon metrekarelik "Bilim Parkı" ise ileri teknolojinin geliştirilmesi ve bölgede ileri teknolojiye dayalı üretimin yayılması amacını gütmektedir.

Yörede  el  sanatı  olarak  Lületaşı  işlemeciliği  yapılmaktadır.  Toprağın  150 m  altından  çıkarılan  Lületaşı, beyaz renkte olup yumuşak ve genellikle yumruk büyüklüğündedir. Taşın işlenmesi için önce iç yüzey temizlenir.Temizlenen taş küçük parçalar halinde kesilir. Kesilen taş yapılacak işin taslağı haline getirilir. Yapılacak şeklin cinsine göre düz pipo, Türk başı, kral başı, kolye, bilezik, küpe biblo ve diğer şekiller yapılmaktadır.

Alpu ilçesinde yaklaşık 250 aileden oluşan gümüş işleme ustaları aileleriyle birlikte “savat” adı verilen gümüş işleme sanatını sürdürmektedirler. Gümüş cilalanınca beyaz bir renk verir. Savat ise siyah renklidir. Savat gümüş üzerine siyah savat çamuruyla yapılan bir süsleme tekniğidir

Eskişehir yöresi turizmde termal turizm, akarsu turizmi, arkeolojik turizm, tarihsel turizm ve askeri turizmden faydalanır. Sakarıılıca Kaplıcaları Termal Turizm merkezi Mihalıççık Sakarıılıca beldesindedir. Porsuk çayı Eskişehir kenti içinde nehir turizmine açılmıştır. Porsuk çayının kent merkezinde olan kısmına Adalar Bölgesi adı verilmektedir. Burada gondol gezisi ve bot gezisi yapılmaktadır Kent Park’ının Porsuk Çayı’na bakan kısmında oluşturulan özel alanda Türkiye’nin ilk yapay plajı inşaa edilmiştir. Plaj özellikle yaz aylarında denize gidemeyen kent halkının deniz keyfini yaşamalarına olanak tanımaktadır.

Arkeolojik  turizmde antik Pessinus kenti Sivrihisar İlçesi, Ballıhisar Köyü yerleşimi altındadır. Tarihsel turizmde tarihi yapılar arasında Seyit Battal Gazi Külliyesi (Seyitgazi), Eskişehir’de Selçuklu Dönemine ait Alaaddin cami, Osmanlı Dönemi Kurşunlu cami ve Külliyesi, Sivrihisar’da Selçuklu Dönemi ahşap direkli Ulu Cami sayılabilir. Eskişehir’de 1950 yıllarından sonra, bazı yol yapımları sırasında bir çok eski ev yıkılmasına rağmen, Odunpazarı ve çevresi, çeşmeleri, eski evleri, dar sokakları, küçük meydanları ile özel görünümünü korumuştur. “Yeşil Efendi Evi”, 1970 yılında, Etnografya müzesi haline getirilmiştir. Bu evde tavanlar, gömme dolapların kapakları, ahşap işçiliğini sergilemektedir.

İnönü’de ,  İnönü  Savaşları  Karargâh  Evi , Kurtuluş Savaşı sırasında I. ve II. İnönü Savaşlarında Garp Cephesi Komutanı İsmet İnönü tarafından karargâh binası olarak kullanılmıştır. Askeri turizm açısından kullanılır. Yörede Eskişehir Arkeoloji Müzesi , Osmanlı  Evi  Müzesi, Yunus Emre Etnoğrafya Müzesi, Lületaşı Müzesi, Kilim Müzesi, Havacılık Müzesi, Cumhuriyet Tarihi Müzesi, TCDD Eskişehir Müzesi, Seyitgazi Bor ve Etnoğrafya Müzesi bulunmkatadır. Eskişehir’de rekreasyon alanı olarak 2012 yılında Eskişehir-Kütahya yolunda Sazova Parkı açılmıştır.400 bin m² alan kurulmuştur. Masal Köşkü, Korsan Gemisi, Bilim Merkezi ve Uzay Evi yapılmıştır.

  • 4. Eskişehir Yöresinde Ulaşım

Eskişehir, İstanbul’un İç Anadolu ile Ankara’nın da Güney Marmara ve Batı Anadolu ile bağlantısını sağlayan yollar üzerinde önemli bir duraktır. Eskişehir demiryolu bakımından önemli bir kavşaktadır. 1892 yılında işletmeye açılan garın yurdun her tarafı ile bağlantısı bulunmaktadır. Yeni gar binası 1954 yılında yapılmıştır. Eskişehir-Konya hızlı tren hattı 2013 yılında açılmıştır. Eskişehir Anadolu Havalimanı, Anadolu Üniversitesi Sivil Havacılık Yüksekokulu'na aittir, Anadolu Üniversitesi İki Eylül Kampüsü'nde bulunmaktadır. 2007 tarihinde tarifeli uçuşlara açılmıştır.

 

  1. ANKARA YÖRESİ
    • 1. Ankara Yöresi Fiziki Coğrafyası

Ankara Yöresi, doğuda Kızılırmak ile batıda Sakarya nehrinin güney-kuzey doğrultulu yatakları arasında kalır. Kuzeyde Köroğlu Dağları Karadeniz Bölgesinde kalır. Yörenin güneyinde Haymana Platosu yer alır. Kuzeye doğru plato üzerinde güneybatı-kuzeydoğu doğrultusunda dağlar yer alır. Beypazarı’nın kuzeyinde Karlık dağı, Kazan’ın kuzeyinde Mire dağı, kuzeydoğuda Karbasan dağı, Ankara’nın güneydoğusunda Elmadağ, güneyde Karacadağ, Paşadağ, batıda Ayaş dağları önemli dağlık alanlardır.Ankara yakın çevresinde batıda Mürted ovası, kuzeydoğuda Çubuk ovası ve Hatip ovası, yörenin güneydoğusunda Balaban ovası yer alır.

Yörenin hidroğrafyasında Ankara’nın güneyinde Gölbaşı’nda Moğan gölü ve kuzeydoğusunda Eymir gölü yer alır. Moğan gölü 2km.lik sulak bir geçiş zonuyla Eymir gölüne boşalır. Çöl gölü Ankara’nın güneyinde Çalıkdüzü havzasının güneyinde yazın büyük ölçüde kuruyan acı bir göldür. Yörenin batısı sularını Ankara çayı, Kirmir  çayı  ile  Sakarya  nehrine  gönderir.  Doğusu  ise  Balaban  suyu  ile  Kızılırmak’a  gönderir.

  • 2. Ankara Yöresi Yerleşmeler

Yörede yerleşmeler, Ankara, Polatlı, Elmadağ, Sincan, Gölbaşı, Çubuk, Beypazarı, Kalecik, Ayaş, Haymana, Bala, Güdül ve Kazan’dır.Yörenin merkezi Ankara’dır.

Çok eski bir yerleşme tarihi olan Ankara’nın ilk adı Galatlar tarafından verilen Ankyra’dır.Bu isim zamanla değişerek Ancyre, Engüriye, Engürü, Angara, Angora ve Ankara olmustur. Kentin çekirdeğini Ankara Kalesi’nin kurulduğu tepe ve çevresi oluşturur. Kuruluş yerinin coğrafyasında Çubuk çayı kuzeydoğudan kente girer, güneydoğudan Elmadağ eteklerinde gelen İncesu ile birleşir. Batıda kent Mürted(Kazan) ovasına açılır Kuzeyde havaalanına giden karayolunun geçtiği Çubuk ovası güneydoğuda Elmadağ yer alır. Kentin kaderini başkent seçilmesi etkilemiştir.

Ankara, 1924 yılında kale ve çevresinde orta büyüklükte bir Anadolu kasabası görünümündedir. 1925 yılında kent için ilk planlama çalışmaları başlamıştır. Berlinli mimar Dr. Carl Ch. Lörcher planında kentin bugünkü simgesel merkezi olan Kızılay ve çevresine ilişkin temel kararları vermiştir. 1928 yılında sonuçlanan Başkent Ankara için yapılan uluslararası yarışmayı kazanan Jansen planı, 1932 yılında uygulamaya yönelik kesin plan ile hayata geçmiştir. 1957 yılında yeni bir imar planı onaylanmıştır. Bu planla Ankara, yalnızca belediye sınırları içinde, batı, kuzey doğu yönlerinde bir çevre yolu ile kuşatılmış, tek merkezli, bir kent olarak tasarlanmıstır. Bu plan Ulus-Kızılay merkezlerinin aşırı yoğunlaşmasına yol açmıstır. Ankara’nın başkentleşmesiyle çok hızlı bir biçimde büyüyen kamu kuruluşları ve bürokrasisi beraberinde yeni bir sosyal grup, “memur kesimi”olusturmuştur.  Ankara tüm ülkeden, özellikle de İç Anadolu Bölgesinden aldığı göçlerle yılda ortalama % 5.5 oranında bir kentleşme hızı yakalamıstır.

  • 3. Ankara Yöresi Ekonomik Faaliyetler

Ankara Yöresinde başlıca tarımsal ürünler buğday, arpa, çavdar, yulaf, baklagillerden nohut, fasulye

,mercimek, sanayi bitkilerinden şeker pancarı ve ayçiçeğidir. Yörede bütün ilçelerde “Ankara Armudu” tarımı yapılmaktadır Çubuk, Güdül, Ayaş ,Kazan yetiştirildiği başlıca ilçelerdir. En çok Çubuk’ta üretilir. Çubuk, Ankara ili armut üretiminin %30’unu tek başına karşılamaktadır. Kalecik Karası, Kızılırmak Vadi’sinin Ankara ili Kalecik ilçesi sınırları içerisindeki yöresel koşullarda gösterdiği üstün performansı ile bugün ülkemizin en önemli kırmızı saraplık üzüm çeşididir.

Yörede başlıca sanayi tesisleri makarna, un, bitkisel yağ, süt ürünleri, seker gibi gıda sanayisine iliskin kuruluşlarla, çimento, traktör, tarım alet ve makineleri, motor, boya, tuğla-kiremit ve orman ürünleri, mobilya, madeni eşya, dokuma mamulleri üreten sanayi kuruluşlarıdır.. En fazla işyeri olan sektör metal eşya, makine ve teçhizat sanayisi olup, özel sektörün rağbet ettiği ikinci sektör ise gıda sanayisdir. MKEK, ASELSAN, ROKETSAN ve HAVELSAN gibi savunma sanayi ile ilgili büyük ölçekli yatırımlar da Ankara’da gerçekleştirilmis olup, 1984’de Türk- Amerikan işbirliği ile Türkiye’nin en büyük savunma sanayi projesi olan Türk Havacılık ve Uzay Sanayisi (TAI) kurulmustur.

Yöre metalik madenlerin yanı sıra endüstriyel hammadde kaynakları bakımından oldukça zengindir. Bunlar başta trona olmak üzere çimento hammaddeleri, bentonit, jips, kaya tuzu, kireçtası, kum-çakıl, perlit, sodyum sülfat, sepiyolit ve mermerdir. Dünyanın en büyük ikinci trona yatağı Beypazarı’nda bulunmustur. Tronadan sonra önemli endüstriyel ham maddeler Çubuk ve Güdül perlit yataklarıdır.

Turizmde göl turizmi açısından Moğan gölü kıyıları Ankara kentinin rekreasyon ihtiyacı için kullanılır. Güdülün doğu ve batısında Kirmir çayı, Çubuk çayı vadilerinde doğa yürüyüşleri yapılabilir. Ankara’nin 70km güneyinde Çöl gölü çevresinde kuş gözlemciliği yapılabilir. Termal turizmde Haymana ve Ayaş’ta kaynaklar kaplıca ve içmece olarak kulanılmaktadır. Ankara’ya 26 km uzaklıktaki Elmadağ’ın kuzey yamaçlarında yer alan Elmadağ Kayak Merkezi kış turizmi için uygundur. Arkeolojik turizmde Polatlı’nın 18km batısında Gordion önemlidir. Kazılarla ortaya çıkarılan kent ve çevresindeki tümülüslerin en önemlisi Midas Tümülüsü gezilmektedir. Arkeolojik turizm içinde Ankara’da Roma Hamamı, Augustus Tapınağı, Ankara Roma Tiyatrosu bulunur. Tarihsel turizm için Ankara çayı üzerinde Selçuklu yapısı Akköprü, Ankara’da Ankara Kalesi, Çengel Han, Kurşunlu Han (Mahmut Paşa Kervansarayı), Mahmut Paşa Bedesteni, Sulu Han, Zağfiran (Safran) Hanı önemlidir.

Tarihsel dokusunu koruyan yerleşmelerde tarihi konutlar da tarihsel turizm içinde değerlendirilir. Bunlar arasında Ankara Evleri kentin eski yerleşme bölgelerinde, özellikle de Kale içi bölgesinde görülen evlerdir.  Ayaş’ta vadi tabanındaki çarsı alanının çevresinde ve kuzeyde vadi yamaçlarında yoğunlaşan Ayaş Evleri de mimari özellikleri açısından geleneksel Türk evlerinin tipik özelliklerini taşır. Güdül Evleri, Güdül’ün kent merkezinde belirlenen kentsel sit alanında yer alır

100 yıllık geçmişi olan Beypazarı Evleri, Osmanlı ve geleneksel Türk evlerinin tipik özelliklerini taşır. Yörede müzeler Ankara kentinde yoğunlaşmıştır. Bunlar arasında Anadolu Medeniyetleri Müzesi, Kurtuluş Savaşı Müzesi, Cumhuriyet Müzesi, Anıtkabir sayılabilir. Diğer müzeler Polatlı ilçesinde Alagöz Köyü’nde Alagöz Karargâh Müzesi, Yassıhöyük’te(Polatlı) Gordion Müzesidir.

  • 4. Ankara Yöresinde Ulaşım

Ankara İç Anadolu’da karayollarının kavşak noktasıdır. İstanbul, Eskişehir, Afyon, Konya’ya giden ana hatlar Ankara’da birleşir.Kentin İstanbul ile bağlantısı D 100 karayolu(eski adı E 5) ile sağlanır.

İstanbul- Ankara demiryolu yapımı 1880’lerde başlamıştır. 1892 yılında Almanlar tarafından tamamlanan demiryolu 31 Aralık 1892 tarihinde hizmete açılmıştır. Ankara-Konya arasında hızlı tren hattı hizmete girmiştir. Ankara-İstanbul arasında yüksek hızlı tren hattı 2014 yılında hizmete girmiştir. Yöre Ankara’dan hava ulaşımına sahiptir. Ankara’ya 28km uzaklıkta olan Esenboğa Hava Limanı 1955 yılında Çubuk ovasında açılmıştır.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.