Type Here to Get Search Results !

Geçmiş Kavramlar ve Coğrafyacılar Ünite 1-7 Özet

 

  1.  İLKÇAĞ VE COĞRAFİ ALGI

İnsanın ilk kafa yorduğu (felsefi bir bakış ile yorumladığı) meseleler arasında ise şüphesiz varlığını sürdürebilmenin gerekleri, yani doğal ortam koşulları içerisinde ayakta kalabilmek için nelerin lazım geldiği hususu önemli bir başlıktır. Dolayısıyla insanın doğal ortam ile ilişkisi üzerinde kavrama ve yorumlamaya yönelik çalışmalar, yani Coğrafya (adı konulmamış da olsa) ilk insan ile birlikte ortaya çıkmış bir bilimdir. 

1.1. Anadolu ve Mezopotamya

 Bilim daha çok tanrı-krallar için ve onların emirleri doğrultusunda yapılır. Zigguratlar bilim merkezi sayılaır.

 Kendini tanrı ilan eden bir kralın (Nemrut) kibir abidesi olan Babil kulesi gibi yapıların (burası da bir Ziggurattır) yapıldığı yerler olduğu bilinmektedir. 

Babil kralı Nebukadnezar’ın rüyalarının yorumu için devrin astronomlarına müracaat etmiştir.

Hitit kralı Şuppiluluima’nın Babil kralı Hammurabi’den gemilerle gelen bir yardım aldığı söylenir.

ilk haritaların Antik Yunan dönemine ait olduğu iddia edilir.Ancak  Kerkük Yorgantepe’de bulunan harita ve 7. veya 6. yüzyıla ait bir tabletteki Babil’in merkezini gösteren harita ilk haritanın Mezopotamyaya ait olduğunu gösterir.

1.2. Antik Yunan ve Roma

          1.2.1. Miletli Thales

Güneş tutulmasını önceden haber vererek Persler ile Lidyalılar arasında bir savaşı sona erdirmiştir. Mitolojik düşünceden rasyonel düşünceye geçişi temsil etmektedir. Dünya su üzerinde yüzen bir disktir ve su her şeyin özüdür fikrini dile getirmiştir.

           1.2.2. Herodotus

Bodrum’da dünyaya gelmiştir.Tarihçiliği ile ön plana çıkmıştır . Gezdiği yerler hakkında efsaneyle karışık coğrafi ve sosyolojik bilgiler de vermiştir.

           1.2.3. Erastosthenes

Libya’da doğmuştur. Coğrafyanın kurucusu kabul edilir. “Geography” kelimesini ilk kullanan kişidir.Aynı zamanda enlem-boylam sistemini icat etmiştir. İskenderiye Coğrafya ekolünün kurucusudur.

           1.2.4. Aristotle

Makedonya’da doğmuştur. Doğa olayları hakkında düşünceleri önemlidir. 

           1.2.5. Strabo

Amasya’da doğmştur. dünyanın ilk Coğrafyacısı olarak bilinmektedir. Geographumena veya Geographika (Coğrafya) adlı 17 ciltlik eseri vardır. insanın, kavimlerin doğal çevre ile olan ilişkilerini  irdelemektedir. 

          1.2.6. Ptolemaios

Batlamyus olarak ifade edilir. İskenderiyeli olduğu tahmin edilmektedir. Almagest adlı eserinde dünya merkezli bir güneş sistemi önermiştir.Matematiksel Coğrafya alanının öncüsüdür.

          1.2.7. Plinius

İnsanlık tarihinin ilk ansiklopedisi sayılan Doğa Tarihi adlı 37 kitaplık derleme eserin yazarıdır.Kutuplarda güneşin yazın batmayıp kışın da doğmadığı, ışık hızının sesten daha fazla olduğu ve gelgitin güneş ve ayın çekimine bağlı bulunduğunu ifade etmiştir.

          1.2.8. Seneca

İspanya’da doğmuştur. Gözleme dayanan Aristo yöntemi ile doğal olayların açıklanmasını benimsemiştir.Bazı gizli güçlerin de var olduğuna inanmıştır. “Doğa olaylarının nedenleri doğaldır. Dolayısıyla bütün doğa olayları ilahi bir kaynağa bağlıdır.

          1.2.9. Hipparchus

İznik’te doğmuştur.Yıldızlara ilişkin gözlemler yapmış, bir noktanın koordinatlarını enlem ve boylam cinsinden ifade etmiş. Dünyanın dönüşü sırasındaki yalpalamaya karşılık gelen presesyon hareketinin de kâşifidir.

          1.2.10. Anaximander

Milet’te doğmuştur. Astronominin kurucusudur. Astronomik ve coğrafik bir takvim yapmış; Güneşin, Ayın ve gezegenlerin Dünyaya olan uzaklıklarını bulmuştur. Yeryüzünün boşlukta durduğu fikrini ortaya atmış, Dünyayı bir silindir olarak betimlemiştir. Sonsuz sayıda dünya vardır.

          1.3. Hint ve Çin

 

Gizemli ve az bilinen bir yapıya sahiptirler.(izole edilmiş) Çin medeniyeti barut, pusula, mürekkep ve matbaa gibi icatların ilk olarak dünyaya yayıldığı kaynak olarak bilinmektedir. Hint medeniyeti ise birçok kültürün etkileşim halinde bulunduğu sahaya karşılık gelmektedir. Bilimsel gelişmeler daha çok brahmanlar ve din adamlarının çalışmalarına bağlılık göstermektedir.

 

          1.4. Mısır

 

Güneş takvimi oluşturmuşlardır. Bilimsel anlamda oldukça ileridir. Astronomi ve matematikte ilerlemişlerdir. Güneş yılını hesaplamış, taşkınlardan korunmak için çalışmalar yapmış. Sulama ve tarım teknikleri geliştirmiş, bilinen ilk gemiyi inşa etmiş ve madenler ve taşocakları işletmişlerdir. Ayrıca Kartografyaya da katkıda bulunmuştur.

  1. ORTAÇAĞ VE COĞRAFİ ALGI

                    Avrupa Coğrafyasının skolastik düşüncenin tesiri altında bilimsel çalışmalara kapandığı bir devri ifade etmektedir.İskenderiye Kütüphanesi yakılıp, Yunan Bilim Akademisi kapatılmıştır. Ortaçağdaki en önemli buluşlar, büyük bilim adamları ve ses getiren eserlerin hemen tamamı İslam medeniyetinin insanlığa hediyeleri olmuştur. 

2.1. Müslüman Coğrafyacılar

Abbasi Halifesi Memun zamanında Astronomi tarihinin gerçek manada ilk gözlem evi kurulmuş. Vakti, yükseltiyi ve derinliği ölçen ilk usturlab 10. yüzyılda İsfahan’da üretilmiştir. Bu devrin sonunda Pirî Reis dünya tarihinde Amerika kıtasını da içine alan ilk haritayı çizmiştir

               2.1.1. İdrisi

Endülüs’ün Septe şehrinde doğmuştur. En önemli eseri olan Nüzhetü’l-Müştâk fi İhtirâkı’l-Âfâk bir Coğrafya kitabı ve haritalar kataloğu şeklindedir. 70 paftadan oluşan oldukça detaylı bir Dünya haritası çizmiştir. Bitkilerin 12 dilde karşılığını yazarak Ünsü’l-Mühec ve Ravzü’l-Ferec adlı eserde ekvatorun güneyindeki sekizinci bir iklimden bahsetmektedir.

              2.1.2. İbn Batuta

Fas’ın Tanca şehrinde doğmuştur. Rıhlet-ü İbn Battûta adlı seyahatnamesi olan gezdiği yerlerin siyasi, askeri, sosyal ve içtimaî meselelerini derinlemesine inceleyen kişidir. Seyahatnamesinde Anadolu’ya ve buranın Türk ahalisine de yer vermiş. Orhan Gazi’ye ayrı bir ihtimamla değinmiştir. 

              2.1.3. İbn Haldun

Tunus’ta doğmuştur. En önemli eseri olan Mukaddime de yeryüzünün fiziki unsurlar üzerinde durmuş. Bahsettiği yerlere ait konum bilgilerini enlem ve boylam olarak derece ve dakika cinsinden vermektedir.

Tarih Felsefesinin babası sayılan İbn Haldun, iklim koşullarının insanların huy ve karakterlerine etkisi olduğunu ileri sürmüştür. Yeryüzünü yedi coğrafi bölge şeklinde tasnif etmektedir.

              2.1.4. Ebu-l İz El-Cezerî

Cizre’de doğmuş. Fizikçi, mekanik bilgini, robot ve matriks uzmanı bir mucittir. Diyarbakır Ulu Cami’nin avlusundaki taştan güneş saati bu Ortaçağ İslam bilginine aittir. Hidromekanik uzmanıdır. “El Cami’ Beyne’l-İlm ve’l AmelEn Nafi’ Fi-Sınnatil-Hiyel” adlı eserinde 50 adet şekil, 55 adet buluş ve 15 farklı düzenekten ibaret 6 bölüm vardır.

             2.1.5. İbn-i Sîna

Buhara’da doğmuştur. Orta Çağ Modern Biliminin kurucusu ve hekimlerin önderi olarak kabul edilir. Aristocu görüşün ortadan kalkarak cisimleri taşıyanın havanın değil rüzgarın şiddeti olduğu görüşünün benimsenmesinde ilk adımı atmıştır.  Fosillerin kayalara şeytanlar tarafından çizilen şekiller olmayıp sedimantasyon sürecinde sıkışan bitki ve hayvan kalıntıları olduğunu ilk olarak ifade eden kişidir. Kendisinden sonra bu fikri ilk dillendiren yaklaşık 500 yıl sonra Leonardo Da Vinci olmuştur.

             2.1.6. Mesûdî 

Bağdat’ta doğmuştur. Murûc ez-Zeheb isimli eserinde Tarih ve Coğrafyayı bir arada ve etkileşim içerisinde ele almıştır.

             2.1.7. İstahrî

Kitab el-Mesalik ve'l Memalik adlı eseri vardır. Belh okulu geleneğine göre güneyi üstte olacak şekilde çizdiği haritaları vardır. 20 bölgeye ait münferit harita da bulunmaktadır

              2.1.8. Harezmî

“Yerin Biçimi Üzerine” isimli çalışması vardır. Zic’ül Harezmî adlı ilk Astronomi kitabını hazırlamıştır. Usturlabın yapımı ve kullanımı üzerine iki eser kaleme alarak 43 ayrı kullanım yolu bulmuştur. Cebir ilminin babası olarak bilinir. Hesaplamalarda sıfır sayısını ilk olarak kullan kişidir.

              2.1.9. Ebu Reyhan El-Birûnî

Jeodezi olarak bildiğimiz ‘’yeni bir bilim” bulduğunu ilan etmiştir. kıtaların kuzeye doğru kayma fikrini dile getirdikten 900 yıl sonra levha tektoniği kuramı ispat edilmiştir. Ümit Burnunun varlığından ilk bahseden kişidir.Eksen eğikliğini 23°27’ olarak bulmuştur .Adına hürmeten 11. yüzyıla Birûnî Asrı denilmiştir.

          2.1.10. Uluğbey

Sultaniye kentinde doğan, oğlu tarafından öldürülen, Timur’un torunu olan  Usturlabın 1.000’den fazla kullanımını bulan, Batlamyus’tan sonra ilk yıldız haritasını yapan kişidir. “Tahtta oturan âlim” diye tabir edilen kişidir.

  1. RÖNESANS, ORTAÇAĞ SONU SEYAHAT VE KEŞİFLER

Coğrafi keşiflerin amaçlarından sadece birisi olsa da sonuçlarının en dikkat çekeni sömürge düzeni ve kolonizasyon faaliyetleridir. Artık bilim batıya yelken açmış ve gelişmesini sürdürebilmek için burayı mesken olarak seçmiştir. 

3.1. Marco Polo ve Seyahati

Doğu ve güneydoğu Asya’da seyahatlar yapmıştır. Bir savaşta Cenevizlilere esir düşmüş, hapisane arkadaşına seyahat anılarını yazdırmıştır. Il Milione adlı eseri  Avrupa’da doğunun tanınmaya başlanmasını sağlamıştır.

 

3.2. Christopher Columbus

Amerika’nın kaşifi olarak bilinmektedir. Avrupa ile Amerika arasında siyasi ilişkilerin varlığı da ortaya konulmuştur. Columbus’un ulaştığını düşündüğü yer Hint adaları iken o esasında Amerika’ya varmış ve buranın yeni bir kıta olduğunu öğrenecek kadar yaşayamadan ölmüştür.

 

3.3. Vasco de Gama

Avrupa’dan çıkarak doğrudan Hindistan’a ulaşan ilk kişidir.

Bu başarı İpek Yolu sayesinde ticari üstünlükleri bulunan Osmanlı Devleti’nin ve İran’daki  Safevilerin bu alandaki avantajlarının Avrupalılara geçmesine neden olmuştur.

Onun seyahatleri bir anlamda Avrupa’nın doğudaki bazı toplumları köleleştirmesinin ve emperyalist

sömürgeciliğin de miladı olarak kabul edilmektedir.

 

3.4. Ferdinand Magellan

Sürekli olarak batıya doğru gittiği takdirde doğu ülkelerine ulaşabileceğini herkese ispatlamayı hedeflemiştir.

Magellan Boğazını keşfetmiştir. Dünya’nın çevresini deniz yolu ile dolaşan ilk insanlar olmuşlardır.

Magellan Bulutsuları güney yarımkürede keşfedilmiştir.

 

3.5. Jacques Cartier

Kanada’yı keşfettiğine inanılan başarılı denizci  Quebec’e kadar gitmiş, burada bir üs kurmuş ve Montreal Adasına ulaşmıştır.Kanada’da Fransız kolonilerinin oluşturulması fikri  Jacques Cartier’den sonra uygulamaya konulmuş ve bölgede sömürgecilik faaliyetlerinin ilk örnekleri görülmeye başlanmıştır.

 

3.6. Martin Frobisher

Frobisher Boğazı adını verdiği ve kuzey geçidi sandığı yerin aslında bir körfez olduğu (Frobisher Körfezi) sonradan anlaşılmıştır. İyi  bir denizci olduğu görüşü üzerinde birleşilen Martin Frobisher ne yazık ki iyi  bir kaşif olarak değerlendirilmemektedir.

 

3.7. Francis Drake

Magellan’dan sonra Dünyanın çevresini deniz yolu ile dolaşan ikinci kişidir.

İspanyol koloni ve kasabalarına saldırılar düzenleyip buraları yağmalamış, değerli kargoya sahip İspanyol gemilerini soymuş ve İngilizlerin imparatorluk olma yolunda ihtiyaç duydukları deniz ticaret yollarının açılmasına katkı sağlamıştır.

 

3.8. John ve Sebastian Cabot

John cabot:Kuzey Amerika’ya, özellikle de Kanada’ya seferler düzenlemiştir .Kuzey Avrupa’daki denizci kavimlerin Amerika’ya ulaşmasının ardından bu topraklara ayak basan ilk Avrupalılardan olduğu iddia edilmektedir.

Sebastian Cabot ise John Cabot’un ikinci oğlu olup kaşif ve kartograftır

İngiltere ile İspanya arasında sık sık saf değiştirerek farklı dönemlerde farklı ülkeler için çalışmıştır.

 

3.9. John Davis

Falkland Adalarının ve Atlantik’ten Pasifik’e açılan kuzeybatı geçidinin kaşifidir.

Çeyrek Kadran olarak bilinen ve Christopher Colombus’un birçok ölçümünün hatalı çıkmasına sebep olan aleti geliştirmiş “Davis Kadranı” veya “İngiliz Kadranı” olarak bilinen aleti sonraki yüzyıl boyunca kullanılmak üzere denizcilerin istifadesine sunmuştur.

 

3.10. Martin Behaim

Coğrafyacı ve denizcidir.Usturlabı kullanarak gök cisimleri ile ilgili hesaplamalar yapmış, denizde kullanılabilecek ahşap bir usturlap üretmiştir. Pirî Reis’in Dünya haritasını çizerken Behaim’in çalışmasından da istifade ettiği bilinmektedir.

 

  1. MODERN DÖNEM ÖNCESİ 16. VE 17. YÜZYILLAR

4.1. Bernhardus Varenius ve The Geographia Generalis Başyapıtı

Descriptio Regni Japoniae” adlı eserinde Japonya ve Siam bölgesi hakkında bilgiler vermektedir 

En önemli eseri olan Geographia Generalis’i de 1650 yılında Amsterdam’da tamamlamış 

Varenius genel bir kabul olarak modern Coğrafyanın temellerini atan bilim adamı olarak değerlendirilmektedir. 

Bölgesel Coğrafya kavramını dile getirmiş,

Coğrafyanın sadece Dünyanın bütününü değil farklı bölümlerini de ele aldığını ifade etmiştir.

Sistematik Coğrafyanın temellerinin atılmıştır.

4.2. Haritalar ve Gerardus Mercator’un Dünya Haritası

Belçika’da doğup Almanya’nın Duisburg şehrinde ölen Mercator, Flemenk asıllı kartograf ve matematikçidir.

Kil tabletler veya papirüsler üzerine yapılan kroki benzeri çizimler değişip gelişerek Eratosthenes ve Ptolemaios gibi öncülerle birlikte gerçek anlamda harita formatına uygun bir hüviyet kazanmış

İstahrî gibi kartograflar ve Birûnî gibi çağının çok ilerisinde olan bilginlerin katkıları ile konum ve ölçek hatalarından büyük oranda arınmışlardır.

Pirî Reis’in muhteşem Dünya haritası ile birlikte çıta yükselmiş ve haritacılık dev bir adım daha atmıştır.

Ancak haritacılığın asıl çağ atlaması  Gerardus Mercator ile birlikte olmuştur 

Dünya haritasında silindirik projeksiyon yöntemini kullanmıştır.

Mercator’un projeksiyon sistemi ekvator çevresi için gerçeğe en yakın sonuçları verirken, kutuplara doğru gidildikçe ölçekte bozulmalar meydana gelmektedir. Mercator aynı zamanda “atlas” terimini ilk kullanan kişidir.Eski Yunan ve Roma döneminden itibaren çizilmiş olan Avrupanın değişik bölgelerine ait 27 adet haritayı revize ederek tek bir kitapta toplamış ve buna da atlas adını vermiştir. 

  1. 18. YÜZYIL VE MODERN COĞRAFYANIN DOĞUŞU, COĞRAFYANIN ÜNİVERSİTELERE GİRİŞİ
  2. yy Avrupa Rönesansının bilimin her alanında etkilerinin iyice hissedildiği bir döneme karşılık gelmektedir.

5.1. Alman Ekolü

Almanya’da bilimsel faaliyetler oldukça ilerlemiş ve diğer Avrupa devletlerine göre bir adım önde yer almıştır. 

Özellikle Berlin Bilimler Akademisi çatısı altındaki çok önemli bilim adamlarının çalışmaları bu dönemde bilime büyük katkılar sağlamıştır

Felsefe, Matematik, Astronomi ve yer bilimleri alanlarında çalışmalar yapan Alman bilim adamlarının arasında özellikle Humboldt ve Ritter, ağırlıklı olarak Coğrafyanın alanı içerisinde eserlere imza atmış ve birer coğrafyacı olarak değerlendirilmişlerdir. 

Fiziki ve Beşeri Coğrafyanın temelleri bu bilim adamlarının yaptıkları çalışmalara ve ortaya koydukları fikirlere dayanmaktadır

          5.1.1. Immanuel Kant

Könügsberg’de doğmuş, yaşamış ve ölmüştür. Siyasi Coğrafya kavramını ilk olarak ortaya atan bilim adamıdır.

Felsefeci kimliğiyle bilinmekle beraber Coğrafya ve Astronomi alanlarına dair de çalışmaları bulunmaktadır.

Kant-Laplace (Nebula) teorisini Laplace’den habersiz olarak ortaya atmıştır.

Pierre-Simon Laplace (1749-1827) de Kant’tan habersiz olarak bu teoriyi savunduğu için, ekseni etrefında dönen kızgın gaz kütlesinin soğuyup küçülmesi sonucu merkeze yerleşen Güneşin hafif olan gazları çekim alanında tuttuğu, ağır olan maddelerin ise savrulup uzaklaşarak gezegenleri oluşturduğu düşünülen teori bu iki bilim adamının ismiyle anılmıştır.

             5.1.2. Alexander von Humboldt ve Kozmozu

Berlin’de doğup orda ömüştür Doğabilimci, kaşif, filozof olarak da bilinir.

"Mineralogische Beobachtungen über einige Basalte am Rhein" (Ren Nehri'ndeki bazı Bazalt kayalar üzerine mineralojik gözlemler) adlı eseri kaleme almıştır. 

Güney Amerikada yaptığı geziler sonucunda kıtayı bilimsel olarak anlatan ilk bilim adamı olmuştur. 

Fiziki Coğrafya ve Klimatoloji’nin temellerini atmıştır.

Humboldt’un başyapıtı sayılan Kosmos, onun ömrünün son on yılında kaleme aldığı bir eserdir.

Tümdengelim ve tümevarım yöntemlerine, iklim, topografya ve bitki örtüsü arasındaki ilişkilere çok yönlü bir bakışla yaklaşmış

Humboldt, sebep-sonuç analizi, gezi-gözlem metodolojisi, izohips, izobat, izoterm, grafik, profil ve kesit gibi anatımı güçlendiren teknikler başta olmak üzere birçok prensip, yöntem ve tekniğin altına imzasını atmıştır.

             5.1.3. Carl Ritter

Edinburg’da doğup Berlin’de ölmüştür Alman tarihçi, filozof ve coğrafyacıdır

Ritter, Humboldt ile birlikte bilimsel Coğrafyanın temellerini atmıştır.

“Coğrafya İlminde Tarihi Esaslar” başlıklı çalışmasında “Beşeri Coğrafya insan ile çevre arasındaki ilişkileri inceler” tezini ortaya atmış, böylelikle de Beşeri Coğrafyanın konusal çerçevesinin ana hatlarının belirlemiştir.

Osmanlı ülkeleri coğrafyasına da bin sayfa gibi geniş bir yer ayırdığı ve tamamlayamadan öldüğü “Mukayeseli Genel Coğrafya” adlı eserini bittiğinde 20 cilt olacak şekilde planlamıştır. “Erdkunde” isimli bu eser 23.000 sayfa ve 18 cilt olarak kalmıştır. 

 

5.2. Fransız Ekolü

Alman ekolüne karşılık Fransız ekolü bölgeselcidir.

Alman ekolünde etnik unsurların dağılışları ön plana çıkarken Fransız ekolünde idari sınırlar baz alınmaktadır. 

Giraud Soulavie ve Élisée Reclus gibi önemli bilim adamları tarafından da savunulan Fransız ekolünün tam anlamıyla şekillenmesi Paul Vidal de la Blache ile olmuştur.

5.3. Amerikan Ekolü ve George Perkins Marsh

Çevreci determinizm, Amerikan ekolünün 20. yüzyıl başlarına kadar ana temelini oluşturmuştur.

Carl Ortwin Sauer gibi, Coğrafyanın eleştirel bir gözle değerlendirilmesi konusunda yoğunlaşması gerektiği fikrini savunanlar, bu dönemden itibaren Amerikan ekolünün çehresini ve bakış açısını değiştirmişlerdir.

Ancak bu dönüşümün temelleri esasında çok daha önceleri (1864) “Man and Nature” adlı eser ile birlikte George Perkins Marsh tarafından atılmıştır  George Perkins Marsh Amerikalı bir diplomat, çevreci ve coğrafyacıdır.  Ekoloji biliminin de öncülerinden sayılmaktadır. 

Sürdürülebilir çevre yönetimi anlayışı George Perkins Marsh’la birlikte bilimsel alandaki yerini almıştır.

Man and Nature adlı eserinde akarsular ve körfezlerdeki mühendislik yapıları ile tarım alanlarındaki yanlış kullanımın olumsuz etkilerine de vurgu yapmıştır.

                           

                                                                                                                               

 

 

  1. 20. YÜZYIL

Sanayileşmenin sağladığı muazzam güç ülkeler arasında adeta bir sanayileşme yarışına dönmüş, bu durum ise sanayinin ihtiyacı olan enerji kaynakları ile hammaddenin önemini artırmıştır. Gittikçe artan enerji ve hammadde kaynakları ihtiyacının çok uzaktaki sömürgelerden gemilerle taşınması işleminin hem pahalıya mal olması hem de talebe karşılık verememesi gibi sebeplerle bu ülkeler tarafından yeni arayışlar içerisine girilmiştir. Bu arayışların sonunda okların gösterdiği sahalar enerji kaynakları bakımından zengin olan Osmanlı toprakları ile uzak sömürgelere ulaşım güzergahları ve Avrupa kömür havzaları gibi noktalar olmuştur.

Hızla sanayileşen Avrupa ülkeleri önce söz konusu kaynakların hakimiyetini elinde bulunduran Osmanlı Devleti, Avusturya-Macaristan ve Almanya gibi dinamizmini büyük ölçüde kaybetmiş “kolay lokma”lara karşı I. Dünya Savaşını; daha sonra da kendi aralarındaki “ganimet paylaşımı” ve Almanya’nın parselizasyona dahil olup payını büyütmek istemesi sonucu II. Dünya Savaşını başlatmışlardır.

6.1. I. ve II. Dünya Savaşları ve Bilgi Teknolojilerinin Doğuşu

Casusluk, veri toplama, karşı haber alma, etkili saldırı, savunma stratejileri ve yüksek tahrip imkanları gibi konuların büyük önem taşıdığı ve bu konulara yönelik çalışmaların hızlandığı periyotlara karşılık gelmektedir. 

 Dünya Savaşları sırasında ağırlık merkezi teknolojik atılımlar olmak üzere askeri amaçlı birçok buluşa zemin hazırladığı bilinmektedir.

6.2. Hava Fotoğrafları

Bingazi civarının haritalandırılması maksadı ile havadan fotoğrafları çekilmiş, 1915 yılında ise Messter tarafından hava kamerasının yapılması ile hava fotogrametrisine başlanmıştır

1917’de ilk defa hava fotoğrafları üzerinden izohips eğrileri oluşturulmuş, ve seri çekim için hava resim kamerası Zeiss firması tarafından yapılmıştır. Yine aynı dönemde Carl-Zeiss bilimsel bir çalışma grubu ile birlikte doğrultma ve değerlendirme aletlerini yapmıştır

Otomatik yataylama özelliği olan nivelman aleti, bazı teodolitler ve koordinat hesaplama makineleri başta olmak üzere birçok yenilik Coğrafya ve Kartografya alanlarına girmiştir.

6.3. Uzaktan Algılama, Infrared ve Uydu Fotoğrafları

II. Dünya Savaşıyla birlikte V2 roketleri ile 105 km yükseklikten fotoğraf çekimleri yapılmaya başlanmıştır. Bu ve devamındaki olaylar uzaktan algılamanın kilometre taşları niteliğinde değerlendirilen ilk çalışmalardır. 

1955 de Viking-12 roketi ile fotoğraf alma yüksekliği 244 km’ye, 1959’da Atlas roketi ile de 1.120 km’ye çıkmıştır

Infrared (kızılötesi) teknolojisi, ışığın dalga boylarına göre daha üst seviyelerdeki hüzmelerin algılanmasına dayanmaktadır. 

Birçok coğrafi unsur üzerinde detaylı ve hassas çalışmalar yapılmasının yolu termal ve infrared görüntülemeler sayesinde açılmıştır.

1957’de Sovyetler Birliği’nin Sputnik uydusunu uzaya göndermesiyle birlikte yeni dönem başlamıştır. 1959’da ABD yapımı Explorer-6 ile Dünyanın otomatik fotoğraf makineleri ile ilk olarak fotoğrafları çekilmiştir. 1960 yılında uzaya ilk jeodezik uydu gönderilmiş, 1974 yılında ise Amerikan Savunma Bakanlığı tarafından ilk GPS tasarlanmış ve projelendirilmiştir.

6.4. Bilgisayarlar ve Sayısal Analizler

Elektrikle çalışan ve elektronik veri işleme yeteneğine sahip olan ilk bilgisayar Amerikalı bilim adamları tarafından daha isabetli top ve füze atışları gerçekleştirilmesini sağlamak amacıyla ortaya çıkmıştır.

ENIAC adlı bu ilk bilgisayar 167 m² alana sığabilen ve 30 ton ağırlığa sahip bir makine idi 

Edward Ullman ve Peter Hagget gibi coğrafyacıların büyük katkılarıyla Coğrafya bilimi kapsamındaki analiz ve hesaplamaları da içerisine almıştır.

6.5. Coğrafyada Sayısal Analizin Kurucuları

Güvenilir verilere dayanan çalışmalar ortaya koymak amacıyla doğa bilimlerinde ve Coğrafya alanında da matematiksel hesaplamalara ve bir takım ölçüm ve rasatlara dayanan sayısal analizler uygulamaya geçirilmiştir.

 John Playfair (1748-1819), Robert Elmer Horton (1875-1945), Edward Ullman (1912-1976), William Garrison (1924-) ve Peter Haggett (1933-) gibi isimlerin üstün gayret ve katkılarıyla sayısal analizlerin Coğrafya alanındaki kullanım yöntemleri ve kabul edilirlikleri artmıştır.

              6.5.1. Erward Ullman

Yüzeysel Etkileşim teorisini ortaya atan Amerikalı bilim adamıdır

Bu teoriye göre iki farklı nokta veya bölge arasındaki etkileşim tamamlayıcılık, nakledilebilirlik ve müdahale imkanı olarak tanımlanabilecek üç ana unsura bağlıdır. 

Enerji kaynaklarının bulundukları yerler ile sanayi bölgeleri buna örnektir.

            6.5.2. William Garrison

Quantitative revolution” denilen Coğrafyada sayısal devrimin öncüsü sayılmaktadır. Mekansal problemlerin çözümünde bilgisayar teknolojisini, bilimsel metodları ve istatistiği kullanmıştır. 

İnterpolasyon ve mekansal analizler üzerine yoğunlaşmış, özellikle ulaşım, taşımacılık ve güzergahlar konusunda çalışmalar yapmıştır.

            6.5.3. Peter Haggett

İngiltere’de doğmuştur.Mekansal analizler ve ağ analizleri konularında çok önemli çalışmalara imza atmıştır

En önemli eserlerinden biri 2001 yılında yayınladığı “Geography: a global synthesis” isimli çalışmadır.

 

  1. MODERN DÖNEM COĞRAFYA BİLİMİNİN ÖNCÜ KİŞİLERİ

7.1. Öncü Coğrafyacılar

Ferdinand von Richthofen: İpek Yolu kavramını 1877 yılında ilk olarak ortaya atmıştır. Kronografi ve Kronolojinin temel ilkelerini belirleyerek bu alanlarda standartlar oluşturmuştur

 

Albrecht Penck: Alman jeolog ve coğrafyacıdır. Jeomorfoloji ve Klimatoloji alanlarında çalışmalar yapmıştır. “Morphologie der Erdoberfläche” isimli eseri dikkate değerdir.

 

Fredrich Ratzel: Alman coğrafyacı ve etnologdur.Siyasi Coğrafya akımının kurucusu sayılmaktadır. “Antropogeography” (Beşeri Coğrafya) adlı eserindeki devletlerin yayılması hususu Hitler’in bazı fikirlerine esin kaynağı olmuştur. 

 

Alfred Hettner: Alman coğrafyacıdır .Ona göre Coğrafya genel veya bölgesel olmalıdır. Ya kronolojik anlatım ya da bölgesel bir çalışma ortaya koymalıdır

 

Karl Haushofer: Alman coğrafyacı ve jeopolitikcidir. Nazi subayıdır. Hitler’in arkasındaki en önemli isimlerden olan Haushofer SS kıtalarını tasarlamış, Doğu devletlerini kapsayan Avrasya Birliği fikrini ortaya atmış ve jeopolitik kavramının gelişmesine katkıda bulunmuştur.

 

Walter Christaller: Alman coğrafyacıdır.Merkezi Alan Teorisi’nin fikir babasıdır. Hitler hükûmetinde bürokrat olup, Almanya’nın Polonya’yı işgalinde fikirlerinden istifade edilmiştir. Babası meşhur bir misyoner, annesi dinsel roman yazarıdır.

 

Paul Vidal de la Blache: Fransız coğrafyacıdır.Fransız Jeopolitik Okulunun ve modern Fransız Coğrafyasının kurucusu olarak kabul edilir. Beşeri Coğrafyanın Prensipleri adlı çalışmasını 1918 yılında tamamlamış olan Blache bu alanın öncülerinden sayılmakla birlikte Tarihi Coğrafya alanının da kurucularındandır. Tableau de la Géographie de la France ve Géographie Universelle adlı eseriyle modern Bölgesel Coğrafyanın temellerini atmıştır.

 

Jean Brunhes: Fransız coğrafyacıdır . İnsan ve çevre ilişkisi üzerine çalışmalar yapmış, 1910 yılında Human Geography adlı eseri kaleme almıştır.

 

Conrad Malte-Brun:  Danimarkalı-Fransız coğrafyacı ve gazetecidir .1837 tarihli Çin haritasında Mançurya kelimesini ilk defa kullanan ve Avustralya’ya deve gönderilmesi fikrini ortaya atan coğrafyacıdır.

 

Elisée Reclus: Fransız coğrafyacı ve tarihçidir .Yirmi yıla yaklaşan bir süre devam eden çalışmalarını “La Nouvelle Géographie universelle, la terre et les hommes” adlı 18 ciltlik eserinde toplamıştır. Biyorejyonalizm olarak tanımlanabilecek bir akımın öncü bilim adamlarındandır. 

 

Emmanuel de Martonne: Fransız coğrafyacıdır .İklim, Hidrografya, erozyon, buzullar, koordinat sistemleri, projeksiyon sistemleri, biyocoğrafya gibi Coğrafyanın birçok alanında çalışmalar yapmıştır. Uluslararası Coğrafya Birliğinin 14 yıl boyunca başkanlığını yapan de Martonne, kendi adıyla anılan kuraklık indisini bulmuştur.

 

William Morris Davis: Amerikalı coğrafyacı jeolog, jeomorfolog ve klimatologdur Amerikan Coğrafyasının babası olarak bilinir. Aşınım döngüsü kavramını ortaya atan coğrafyacıdır. Jeomorfolojik döngünün yapı-süreç-zaman üçgenindeki evrimini ve peneplen kavramını açıklamıştır.

 

Isaiah Bowman: Amerikalı coğrafyacıdır .1921’de yayımlanan ve birçok kez yeni baskısı yapılan “The New World: Problems in Political Geography” adlı eseri onun Siyasi Coğrafya alanında çağdaşlarına göre bir adım öne çıkmasına sebep olmuştur.

 

Ellen Churchill Semple: Amerikalı coğrafyacıdır (Resim 75). Beşeri Coğrafya ve çevre konularında yoğunlaşan çalışmaları ile bilinen Semple, çevresel determinizm temelli görüşleriyle bu alanın tanınan isimlerinden olmuştur. 

 

Carl O. Sauer: Amerikalı coğrafyacıdır.The Morphology of Landscape isimli eseri kültürel peyzaj üzerine yapılmış en önemli çalışmalardan birisi olarak günümüzde de değerini korumaktadır. Kültürel ekoloji ve fiziki ortam ilişkisi konusunda çalışmalar yapmıştır.

 

Albert Brigham: Amerikalı jeolog ve coğrafyacıdır. Beşeri Coğrafyanın kurucularından olup, Coğrafyanın, Fiziki Coğrafyanın temelleri konularında çalışmış ve coğrafi disiplinleri bir arada değerlendirmiştir

 

Richard Hartshorne: Amerikalı coğrafyacıdır .Ekonomik Coğrafya, Siyasi Coğrafya ve Coğrafyanın Felsefesi gibi konularda çalışmış, 1939 yılında bir metodoloji çalışması olarak “The Nature of Geography” adlı eseri kaleme almıştır.

 

Marcus Vitruvius: Romalı yazar, mimar ve mühendistir.Suyun yer şekillerini etkilediği üzerine görüşler ortaya koyan ilk bilim adamlarından biridir.

 

Leonardo da Vinci:  İtalyan düşünür, mimar, mühendis, mucit, matematikçi, anatomist, müzisyen, heykeltıraş, botanist, jeolog, kartograf, yazar ve ressamdır 

 

Bernard Palissy: Fransız hidrolik mühendisi ve doğabilimcidir. Minerallerin suda çözünmeleri ve petrojenez konularında yapmış olduğu çalışmalar Coğrafya bilimi açısından dikkate değerdir.

 

Edme Marriotte: Fransız fizikçi ve papazdır . Sıvıların hareketleri konusundaki çalışmaları önemlidir.

 

Edmund Halley: İngiliz astoronom, jeofizikçi, matematikçi, meteorolog ve fizikçidir (Resim 83). Yıldız haritasına katkılar yapmış, Halley kuyruklu yıldızının belirli tarihlerde geçiş yapan bir yıldız olduğunu bularak bu kyruklu yıldıza adını vermiştir.

 

Daniel Bernoulli: İsviçreli matematikçi ve fizikçidir. Hydrodaynamica adlı eserin sahibidir.Akışkan mekaniği konusunda çalışmış ve gazlar için kinetik kuramının temellerini atmıştır.

Leroy Sherman: Amerikalı hidroloji mühendislerindendir. 1932’de günümüzde de kullanmakta olduğumuz birim hidrografı geliştirmiş, sızma ve akış üzerine teoriler ortaya koymuştur

 

Robert Elmer Horton: Amerikalı coğrafyacı ve hodroloji mühendisidir.İnfiltrasyon teorisini ortaya atan, birçok ampirik gözlemle akış ve erozyona dair temel kaideleri tespit eden ve akarsu drenaj sistemleri hakkında çok önemli çalışmalara imza atan bir bilim adamıdır. Modern Hidrolojinin babası olarak anılır.

 

Comte de Buffon: Fransız ekolog, matematikçi ve kozmologdur. Eski pagan inancından esinlenerek doğal düzeni açıklamaya çalışmış.İlkçağ felsefi düşüncesine dayanan 44 ciltlik Histoire Naturelle adlı eseri Darwinist felsefenin temelini oluşturmuştur.

 

Desmarest: Fransız zoolog ve yazardır .Bir doğa bilimleri sözlüğü de yazmış olan Desmarest, zooloji alanında önemli çalışmalara imza atmıştır.

 

Saussure: İsviçreli dilbilimcidir (filolog).Hazırlamış olduğu dil atlası ve Hint-Avrupa dilleri üzerine yapmış olduğu çalışmalar Coğrafya açısından önemlidir.

 

  1. A. Werner: Alman jeologdur.Alman jeolojisinin babası olarak bilinen Werner, stratigrafi ve kozmojeni konularında çok önemli çalışmalara imza atmıştır.Dünyayı beş ana jeolojik formasyona ayırmıştır.

 

Leopold von Buch:Alman jeolog ve paleontologdur.Volkanizma, fosiller ve stratigrafi konularında çalışmış, Jura sistemini tanımlamıştır. 

 

Giraud Soulavie: ransız coğrafyacı, jeolog, volkanolog ve tarihçidir.1784 yılında yayımlanan “Histoire naturelle de la France méridionale” adlı eserinde sedimantasyon süreçleri ve paleontoloji konularını oluşum süreci ile birlikte ele almıştır. Kendine ait teknik ve renklendirmelerle bir jeoloji haritası oluşturmuştur.

 

Nicolas Steno: anatomi, jeoloji, paleontoloji alanlarında uzmanlaşmış Danimarkalı papaz ve bilim adamıdır .Paleontolojinin kurucusu sayılan Steno modern stratigrafi ve Jeolojinin de kurucuları arasında kabul edilmektedir.

 

George Cuvier: Fransız bilim adamı ve rahiptir. Fosillerin ortadan kalkmış canlılar olduğunu ispat etmiştir.Modern paleontoloji biliminin kurucuları arasında sayılır.

 

James Hutton: İskoç fizikçi, kimya üreticisi, jeolog ve doğa bilimcidir.Modern Jeolojinin kurucularından sayılan Hutton, plutonizm teorisinin fikir babasıdır. 1785’te yayınladığı Yer Teorisi adlı çalışmasında diyajenez olayının teorik açıklamasını yapmıştır

 

John Playfair: skoç matematikçi ve doğa bilimcidir.1802 yılında yazdığı “Illustrations of the Huttonian Theory of the Earth” adlı eserinde James Hutton’un çalışmalarının şerhini yapmıştır. etki-tepki temelli görüşün sahibidir.

 

Charles Lyell: ngiliz hukukçu ve jeologdur.Principles of Geology adlı eserinde Hutton’un fikirlerinden etkilenmiş ve Dünyanın şekillenme sürecinin bugünkü süreçlerin uzun süreli etkisine dayandığını savunmuştur.

 

Karl Friedrich Naumann: Alman minerolog ve jeologdur Saxonya bölgesinin jeoloji haritasını oluşturmuş, jeolojik ve mineralojik gözlemlerde bulunmuş.

 

John Wesley Powell: Amerikalı kaşif, jeolog ve etnologdur.En önemli keşfi Colorado Nehrinin yukarı çığırındaki Grand Canyon’dur. Mississippi ve Ohio nehirlerinin yataklarında da önemli arazi gezileri yapmış

 

Karl Grove Gilbert: Amerikalı jeologdur. magmanın yeryüzüne doğru basınçla çıktığı için bazen tabakaları yukarı doğru ittiğini ve lakolit oluşumunu açıklamıştır.

 

Alexander Georg Supan: Avusturyalı coğrafyacıdır.Klimatoloji ve Oşinografi alanlarında çalışmalar yapmış olan Supan’ın Dünya üzerinde buzulların dağılışını gösterdiği 1826 tarihli haritası Klimatoloji ve Glasiyal Jeomorfoloji açısından büyük öneme sahiptir.

 

Siegfried Passarge: Alman coğrafyacıdır.Etnoloji, sömürge düzeni ve şiddet üzerine çalışmalar yapmıştır.

Yorum Gönder

0 Yorumlar
* Please Don't Spam Here. All the Comments are Reviewed by Admin.